Değerli okuyucularım ; Acısını yaşadığımız deprem ile ilgili bazı bilgileri ve aklıma takılanları sizlerle paylaşmak istiyorum. Japonya : 2011 Tōhoku depremi 9,0 büyüklüğünde bir depremdir. Deprem çok az can kaybına yol açtı ancak sonrasında bölgede meydana gelen tsunami dalgaları sonucu 15.900 kişi hayatını kaybetti. 2022 Fukuşima depremi 7.3 büyüklüğünde bir depremdir.2 kişi hayatını kaybetti. Türkiye : 1999 Marmara depremi 7.4 büyüklüğünde deprem. 17.480 kişi hayatını kaybetti. 2023 Kahramanmaraş depremi 7.7 büyüklüğünde bir depremdir.? Kişi hayatını kaybetti. 7.3 büyüklüğünde Fukuşima depreminde sadece 2 can kaybı. Bunda bir gariplik yok mu? Acaba ölçü birimleri mi farklı? Yoksa biz çok sağlam binalar mı yapıyoruz? 1999 Marmara depreminden sonra getirilen deprem yönetmeliği sonrası riskli yapılara neler yapılmıştır? Yapı denetim sistemi işlemiş midir? Toplanan deprem vergileri amacına uygun kullanılmış mıdır? Riskli binalar için kentsel dönüşüm ne oldu? 14 Mayıs 2015 günü Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan Hazal Ocak’ın haberine göz atalım :”Pendik Belediyesi, Güzelyalı’da yapılacak bir akaryakıt istasyonu için deprem ve zemin inceleme müdürlüğünden arazideki fay hattını plandan silmesini istedi. “ Acımız büyük. Ama şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz lazım. Sonsuz rant isteği, denetim yetersizliği, malzemeden çalma. Yerel ve merkezi yönetimlerin tutumları… Deprem değil uygunsuz binalar öldürür.

Saygılarımla. Not:9 Şubat Sigara Bırakma Günü ile ilgili, daha önceden hazırlanmış olduğum yazıyı sizlerle haftaya paylaşıyor olacağım.