DOLAR
Alış: 35.03
Satış: 35.17
EURO
Alış: 36.39
Satış: 36.53
GBP
Alış: 43.74
Satış: 44.06
Okumayan Toplumlar Gelişemez
Sevgili okurlar bugünkü yazımda sizlerle okumayan toplum gerçekliğimiz üzerine sohbet etmek istiyorum. Katıldığım kitap fuarlarında, yolculuklarda, oturduğum yerlerde insanlarla diyaloglar kurmak isterim. Bu çaba, insanı ve toplumu anlama amacımın bir gereği olarak içine girdiğim bir çabadır. Genellikle “okumaya , sanata, edebiyata ilginiz var mı” diye sorar anlamaya çalışırım. Önemli bir kısmı ” çok fazla ilgim yok” diye cevap verir. Bir kısmı da yazar olduğumu öğrenmiş olduğundan ayıp olmasın diye ” olmaz mı çok severim sanatı, edebiyatı, okumayı” diye cevap verir. Ben bu ikincilerin de aslında çok ilgili olmadıklarını ama ayıp olmasın diye bu yanıtı verdiklerini tahmin ettiğimden ikinci bir soruyla durumu anlamaya çalışırım. Son bir yılda okuduğun kitap var mı diye sorarım. Genellikle yok cevabını alırım.
Sevgili okurlar toplumumuzun okumaya mesafeli olduğunu sadece bu kurduğum diyaloglardan anlıyor değiliz. Kitap fuarlarında kitaplara olan ilgi ve tüketilen kitap miktarından, fuarları gezen yurttaşların yaklaşımlarından daha belirgin olarak anlaşılıyor. Mevsimler boyu emek verilerek yazılan kitapların, bir fincan kahve fiyatına olmasına rağmen, fuarlarda sergilenirken ilgi görmemesi toplumun okumaya yabancılığı dışında başka nasıl izah edilebilir? Fuarlara yurttaşların katılımının azlığı, katılanların önemli bir kısmının da sadece gezmek ve zaman geçirmek için fuar turu atmış olmaları gerçeği ile karşı karşıyayız. Kitaba ilgi duyan kesimin ise bir fincan kahve fiyatına sergilenen kitabı almada gösterdiği tereddüt ve ikircik ruh hali toplumumuzun okuma konusundaki zayıflığını apaçık ortaya koymaktadır.
Sevgili okurlar okumaya karşı ortaya çıkan bu ilgisizliğe duyduğumuz üzüntü kendi emeğimizin toplumca anlaşılmaması hususu değildir. Elbette bu durum bir nebze de olsa bizleri üzer. Ama mesele bizim üzüntümüzün ötesinde bir öneme sahiptir. Nedir derseniz toplumun bu okumaya soğukluğunun toplumun yaşam yörüngesine olan doğrudan etkisidir. Şöyle ki; Okumayan toplum bilgilenemez. Bilgisiz toplum sorgulama ve eleştiri yapma gücüne sahip olamaz. Haliyle her türlü aldatılmaya, manipülasyona açık olur. Bilgisiz bir toplum en basit bir yanlışı bile doğru diye algılamaya açık ve yatkın olur.
Bu düzlemdeki bir toplum kendi yaşam yörüngesini sağlıklı çizemez ve belirleyemez. Demek ki okumaya olan ilgisizliğin en büyük zararını toplumun bizzat kendisi görür. Daha rahat ve daha mutlu bir yaşam imkanı mümkünken bilgisizliğinin sonucu olarak daha iyi ve mutlu yaşam olanağını kendi elleriyle tepmiş olur. Şöyle bir deyim vardır; Cehalet her türlü kötülüğün temeli ve kaynağıdır diye. Demek ki sorunların çözümü okumada yatmaktadır. Aydınlanmadan, bilgi toplumu olmadan sorunlarımızı göremez, anlayamaz ve çözemeyiz. İyi ve sağlıklı yaşama giden yolda en gerekli birinci ve temel adım okumaktır. Okuyan, inceleyen, araştıran, tartışan toplumlar sağlıklı ve mutlu toplumlar olabilir ancak. Okuyan toplum olmamız umuduyla.. Yeni yazılarda buluşmak üzere.
Doğan Karaağaç
17 Temmuz 2023
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
CHP’DEKİ CADI KAZANI
-
SÜT DEYİP GEÇMEYELİM
-
GÖNDERDİKLERİMİZ TEHLİKELİ KODUYLA İADE EDİLİYOR
-
ÖMER GÜNEL’İN İKİNCİ DÖNEMİ
-
KEMERÖNÜ İÇİN ÖNERİLER
-
EMEKLİLERİN VE ASGARİ ÜCRETLİLERİN İNSANCA YAŞAM HAKKI YOK MU?
-
ASIL DİK DURUŞ NEDİR
-
HADSİZ’E BAK, KEMAL’İN TÜRKİYE’SİNİN SONU GELMİŞ !
-
KAHVE BAHANE MUHALEFET ŞAHANE
-
ÇAĞLA’NIN KAMPANYASINDAN ALDIĞIMIZ DERSLER
-
KUŞADASI PANORAMASI
-
EMEKLİLER İÇİN SÜRÜNME SINIRI RAKAMLARI !