Havaların aşırı ısınması su krizini yeniden gündeme getirdi. CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu CHP sözcüsü Süleyman Bülbül artan çevre tahribatı ve bununla birlikte yaşanan su krizi ile ilgili Meclis’te komisyon kurulması için önerge verdi.
Önergesinde hükümetin çevrenin “korunması” değil “kullanılması”na yönelik bir anlayışla çevre tahribatına neden olacak projeler ürettiğini belirten Bülbül şunları söyledi:
“Ülkemizde enerji üretiminde fosil yakıtlar halen teşvik ediliyor. İşletilen enerji santrallerine ise denetimler sıkı bir şekilde gerçekleştirilmemekte ve maden ruhsatları herhangi bir plan olmaksızın şirketlere verilmektedir. Arazi planlaması, kentleşme ve ormanların tahrip edilmesi pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Bir diğer tabirle çevrenin olumsuz etkilenebileceği hemen hemen her alanda çevrenin “korunması” değil “kullanılması” anlayışı ülkemizde hakimdir.”
TÜRKİYE YÜKSEK DERECEDE SU SIKINTISI ÇEKEN ÜLKE
Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün yaptığı araştırmayı ve DSİ verilerini de önergesinde paylaşan Bülbül, “Türkiye ‘yüksek derecede su sıkıntısı çeken ülkeler’ arasında yer alıyor. İvedilikle bir su politikası oluşturulmaz ise de araştırmalar 2040 yılında Türkiye’nin de içinde olduğu 44 ülkedeki su kaynaklarının talebi karşılayamayacağını gösteriyor. Yani suya erişim ciddi bir hızla tehdit altında girmiş durumdadır. DSİ’nin verilerine göre ise, Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 2000 yılında 1652 metreküp iken geçen yıl 1322 metreküpe gerilemiştir. Ayrıca TÜİK, Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağını öngörmektedir. Bu durumda, kişi başına düşen su miktarı önlem alınmaz ise oldukça gerileyecektir. Bir diğer yandan kullanılabilir suyun %70’i tarımda tüketilmektedir. Bu kapsamda gıda üretimi de risk altındadır. Çok büyük bir tehditle karşı karşıya olduğumuz açıkken bu konuda kamu politikaları halen oluşturulmamaktadır” dedi.
ULUSAL SU POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
Her yıl barajların doluluk oranlarının düştüğüne, rezervlerin azaldığına dikkat çeken Bülbül, bu kapsamda belediyelerin alabileceği önlemlerin yanı sıra su kirliliğinin önlenmesi, su havzalarının korunması, atık suların arıtımının sağlanması ve yağmur sularının değerlendirilmesi gibi su yönetimi konusunda ele alınması gereken ulusal bir su politikasının oluşturulmasının zorunluluk olduğunu belirtti. Bülbül, “Bunun gerekli iyileştirme politikalarının ve önlemlerin belirlenmesi araştırma komisyonu kurulmadı” dedi.