Gazetemizin köşe yazarı Ali Gençli aday adaylığını ve projelerini açıkladı. Gazetemizi ziyaret eden yazarımız, özgeçmişini “ Ali Gençli, günün birinde doğdu, yeryüzünde yaşıyor. Tanımadığı tüm insanları seviyor, tanıdıklarını da bir gün sevmeyi umut ediyor.” Sözleriyle açıkladıktan sonra, “Oralı buralı olmak önemli değil. Bence önemli olan yaşadığı yerde insanın hayata değer katabilmesi, var olma hakkının, insana var etme görevini de yüklediği bilinciyle, her insan havasını soluduğu, toprağına bastığı ve güleç yüzlü insanlarının selamını aldığı her yere, kısacası yaşadığı her yere borçlu olduğunu unutmamalıdır, diye düşünüyorum.
Ondan fazla Avrupa ülkesi ve Avrupa kenti gezdim. Oralardaki sosyal yaşamı, çevre çalışmalarını, şehirciliği ve aktiviteleri gözlemledim. Tüm bunlarla birlikte, gezdiklerimi, gördüklerimi ve gözlemlediklerimi, düşüncelerimi anlattığım onlarca makale bir çok gazetede yayınlandı. Bunların bir bölümünü “Basında Bir Ömür” adlı kitabımda topladım. Bu güne kadar On beş kitabım yayınlandı. Üniversite öğrencilik yıllarımda Yeşilçam’da yüzden fazla filmde rol aldım. O günleri “Figüran” adlı kitabımda anlattım. Sanata ilgim, sanatçıya saygım her zaman en yüksek seviyede oldu. Ülkemin birçok sanatçısıyla tanışma fırsatı buldum. Üretmenin erdemi, paylaşmanın coşkusu beni yaşama daha çok bağladı. 50 yılda oluşturduğum kütüphanemi “Kitaplara Özgürlük.” sloganıyla ilgi duyan gençlere çeşitli vesilelerle ulaştırdım. Ondan fazla minyatür kütüphane oluşturdum, bir çok kütüphaneye destek verdim.
Yaşadığım kentin yoksul mahallelerinde yaşayan çocuklarla ilgili birçok çalışmalar yaparak, onların derslerine destek oldum. Çocuklara çevre bilinci, tarih duyarlılığı, Atatürk sevgisini kazandırma çalışmalarında bulundum. Düşlediğim Kent, Engelliler için Engelsiz Kentler Düşlüyorum, Çocuklar Atatürk’e Mektup Yazdı” gibi çalışmalara öncülük ettim. Ortaya çıkan kompozisyonları kitaplaştırdım.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş yaşamı yaşam derneklerinde aktif üyelik ve yöneticilik yaptım. Engelliler Derneği aktif üyesi olarak özel çocuklarımızın gelişimine katkıda bulunmak için birçok projeler gerçekleştirdim. Özel Rehabilitasyon Merkezi Kurucu Müdürlüğü yaparak, örgütlediğim kadro ile yüze yakın engelli gencimizi yaşamın kıyısından alıp hayatın içine katılmasını sağladım. Engelli ebeveynleriyle özel çocuklar arasındaki ilişkileri olumlu yönde geliştirme söyleşileri yaptım. Engellilerle ilgili özel günlerde ve haftalarda kent okullarında öğrencilere engellilerle ilgili duyarlılık ve farkındalık yaratma etkinliklerinde bulundum.
Yaşadığım her yerde kent belleğine birçok katkılarda bulundum festivaller, sanat platformları, atölyeler yazın atölyeleri kurarak gençlerin gelişimine katkılarda bulundum. Birçok aktivist eylemlere katılarak çevrenin, doğanın korunması için destek verdim.
Beş yılı Sosyal Hizmetler Çocuk Yuvası yöneticiliği olmak üzere, 25 yıl ülkemin çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptım, onlarca öğrenci yetiştirdim. Bunların arasında öğretmenler, doktorlar, avukatlar, mühendisler yaşama atıldılar. Kurduğum yazarlık atölyelerinde küçük yazarlar yetiştirdim. Yaşadığım tüm olumsuzluklara değer bilmezliklere ve engellemelere karşın, hala aynı heyecanla hayata değer katmak adına düşüncelerimi projelerimi yaşadığım Kuşadası’nda kent belleğine katarak devam etmekteyim. Hedeflerimden bazıları, Kuşadası’nda sadece şiir üzerine kitaplardan, belgelerden oluşan Homeros şiir kütüphanesini ve Dokuzuncusuna hazırlandığım sergi ile meraklılarına sunacağım 60’lı yıllardan beri biriktirdiğim manşet gazetelerden oluşan 5.000’e yakın gazetenin sürekli sergileneceği bir gazete müzesini Kuşadası’na kazandırmak.
Diğer yandan, engelliler için engelsiz kent duyarlılığı içinde, evrensel boyutlarda mümkün olan çalışmaların projelerini sunacağım. Yine kentin kıyı mahallelerinin yoksul evlerinde yaşayan çocuklar için hayata dair, yazın atölyeleri masal atölyeleri ve derslere destek çalışmalarıyla çeşitli projeleri hayata geçirmeyi düşünüyorum
Sanata, insanlığa, doğaya, çevreye bakış açım bir hümanizma temelindedir. Bu yüzdendir ki, sosyal duyarlılık göstererek organlarımı bağışladım, yetmedi kadavranı Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi’ bağışladım.
Yaşamımın bundan sonrasını, yaşamayı seçtiğim, Kuşadası’nda bugüne kadar imza ve söyleşi günleri, nostalji gazeteler sergisi, film gösterimi, çocuklar için, “Oyuncak silahını getir, kitabını götür.” etkinliği düzenleyerek Belediyemizin ve Kent Konseyimizin katkılarıyla kent belleğine önemli katkılarda bulundum. Yarının daha bir yaşanılır kenti Kuşadası için, daha yapılacak çok şeyin olduğuna inanıyorum.
Bundan önce yaşadığım her yerde olduğu gibi, Kuşadası’nda da, engelliler, çocuklar, yaşlılar sokak hayvanları, çevre, kültür sanat ve doğa için birçok projemin yaşama geçirilmesi için uğraş vereceğimi açıklamak isterim.
Doğal bir Plato özellikleri taşıyan Kuşadası’nın, bugüne kadar birçok filme ev sahipliği yaptığını biliyoruz. Davutlar, Güzelçamlı yörelerinde filmler diziler çekilmesi için tanıdığım, tanıştığım yönetmenlere, prodüksiyonlara çağrılar yapıp projeler sunmayı düşünüyorum. Film ve dizi yapımcıları için çekim merkezi durumuna getirmeye çalışacağım, Kuşadalı gençlerin yeteneklerini ortaya çıkarmak için “Kuşadası Kamera Atölyesi ” projesi ile birlikte, emekliler için, çocuklar için, engelliler için birçok proje dosyasını yaşama geçirebilmek için Belediye Meclisimize ve Belediye Başkanımıza sunmayı planlıyorum.
Her insanın en azından tükettiğini yerine koyarak, bu dünyayı gelecek kuşaklara daha yaşanılır bir şekilde bırakma çabalarının hem erdemlilik hem de bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum.
Böyle düşünenler çoğaldıkça, yani her insan elinden geldiği kadarıyla gücü oranında, hayata bir değer katarsa, evimiz, ailemiz, mahallemiz sonra kentimiz, ülkemiz ve dünyamız güzelliklere dolu bir yaşama kavuşacaktır.