Son dönemde turizm sektörünü linç eden haberler sosyal medyada alıcı bulmaya başladı.

Kuşadası’ndaki beş yıldızlı bir otel, 1 litre suyu 100 TL’ye sattığı için sosyal medya kullanıcılarından eleştiri alıyor.

Oysa, hemen hemen bütün restoranlarda; 1 litre su fiyatı 80 ile 100 TL arasında…

Marina’da bir restoranda da 300 ml su 65 TL..

Peki neden tek bir otel linç ediliyor?

Öte yandan, 2024 yılı “Restoran, Lokanta ve Kafe Hizmetleri Azami Fiyat Listesi” TOBB tarafından belirlendi.

Bu listeye göre A sınıfı restoranlar , 1 şişe suyu 120 TL’ye kadar satabilir.

Sosyal medyada tepki gösterilen fiyatların TOBB tarafından belirlendiğini unutmamak gerekiyor.

Fiyatlar yüksek bulunabilir ama sadece bir otelin restoran adisyonunu göstererek, linç etmek yanlış ve adil değil.

Türkiye’de turizm sektörü zor bir sınavdan geçiyor.

İşletmeler de bu durumdan rahatsız, ancak A SINIFI restoran ile market fiyatlarını kıyaslamak, biraz armut ile elmayı toplamaya benziyor.

Örneğin, TOBB’un fiyat listesinde bir fincan çay da 115 TL olarak belirlenmiş.

Bu fiyatların uygulandığı işletmeler 5 yıldızlı, A sınıfı işletmeler ve fiyatların yüksek olduğu bilinerek, gidilen işletmeler.

Bu türden işletmelere giden insanlar marketten alışveriş yapmadıklarını biliyor.

Açıkçası, ucuz halkçılık yapacağımıza biraz gerçekçi olalım.

Ülkede çok büyük bir fiyat istikrarsızlığı var.

TOBB bunun önüne geçmek için azami fiyat listesi yapmış.

Bütün işletmeler de azami fiyatları uyguluyor, çünkü giderler çok büyük.

Tek tek işletmeleri suçlayacağımıza, ülke turizmi neden bu hale geldi, neden otellerimiz boş, neden kafeler insansız bence bunları sorgulayalım.

Orta sınıfın yapamadığı tatilin bedelini de işletmeler ödüyor aslında.

Ve bütün maliyetler tek tek tüm kalemlere yansıyor.

Konu bir şişe su değil.