Malum fuarlarda yazar olarak bulunuyoruz. Bu vesile ile insanların bilgiye olan yaklaşımlarını gözlemleme ve sonuçlar çıkarma imkanımız oluyor.
Özeti ; Toplumumuz kitaba- bilgiye mesafeli duran bir gerçekliği yansıtıyor.
Peki bilgi olmadan nasıl ilerleyeceğiz? Bilgi kendiliğinden oluşan bir şey değil. Okumak, araştırmak, incelemek, tartışmalar yürütmek, gözlemler yapmak vb. bilgi edinmemizin yol ve yöntemleridir. Bu yol ve yöntemleri kullanmıyorsak, bunlar için zaman ayırmıyor ve emek sarf etmiyorsak nasıl aydınlanacağız?
Bilgi olmadan yaşamın hiç bir alanında doğru tercihler yapılabilir mi ? Empati kurabilmek, sempatik olabilmek, merhamet duygularımızın gelişmesi, vicdan ölçümüzün oluşması, muhakeme ve muhasebe edebilme yeteneğimizin oluşması, olgular arasında mukayese edebilme gücümüzün olabilmesi vb.. bilgi olmadan nasıl oluşacak?
Bu yakıcı sorulara (bilgi peşinde koşmayan birey ve toplumlar için) maalesef olumlu cevap verilemez.
Kapitalist sistem ve yaşam tarzı maalesef doğası gereği insanları bilgiden uzak durmaya itiyor. Reklamlar yolu ile alıklaşmış bir toplum yaratmaya çalışıyor. Moda ve eğlence denizinde yüzmeye davet ediyor. Tüketici bir toplum olduk çıktık.
Bilgi konusunda tüketici olmaya özendiren bir çalışma ise hiç yok.
Mesela okumaya teşvik eden, kitabı ve okumayı öven ve özendiren bir reklamlar dizisi ve silsilesi hiç duydunuz-gördünüz mu?
Tam tersine giyimden yiyecek sektörüne kadar her alanda bıktırıcı reklam tekrarları ile insanlar tüketici olmaya yönlendiriliyor.
Bilgisiz bir toplum çağın gerisinde kalmaktan kurtulamaz. Kendini tekrarlamaktan öte , ki bu da yerinde saymak anlamına gelir, bir arpa boyu yol alamaz.
Bilgi yoksa iyi bir yaşamın ve doğru tercihlerin sahibi olunamaz. Fuarın olduğu yer bir liman kenti. Sosyalleşmenin yüksek olduğu varsayılır ancak gel gör ki okumaya ve bilgiye hiç de ilgi ve rağbet yok.
Kitap fuarında insan davranışlarını izliyor ve çözümlemeye çalışıyorum. Az ötemizde bir takım enstrümanlar çalarak para kazanmaya çalışan insanlar var. Yoğun bir ilgi var. Kalabalık bir yığılma saatlerce aynı nakaratları dinleyip eğlenmeye çalışıyor.
Aynı şekilde hemen yanı başımızda fuara paralel boncuk ve takı gibi ürünler satan stantlar var. Onların üzerinde de yığılmalar var. İnsanlar kapış kapış boncuk – takı almakla meşgul.
Tabi ki onlara ilgi olmalı. İnsanlar eğlenmeli ve aksesuara da ilgi duymalı. Bunda bir sorun yok.
Sorun şurada ki o alanlara gösterilen ilginin hiç olmasa onda biri kadar bir ilginin kitap fuarına da gösterilmesi gerekmez mi?
Maalesef onda birlik kadar bir ilgiyi okumaya ve bilgiye göstermekten imtina eden bir toplum yapımız var.
Üzücü bir durum ama toplum gerçekliğimiz de maalesef bu.
Okumaya- bilgiye yönelen bir toplum olma umudu ile…
Hoşça kalın.

Doğan Karaağaç
18 Temmuz 2024