Gerçekten çalışan, topluma artı değer katan dernekleri tenzih ediyorum, ama kendisine dernek süsü vermiş pek çok örtülü ticari kuruluş var.

Özellikle bir kısım futbol taraftar derneklerinin lokal faaliyetleri bu boyutlara varıyor.

Hayvan sever derneklerinde de durum bundan çok farksız değilmiş meğerse..

Masak’ın yapmış olduğu açıklama ortada….İban’sız çalışan yüzlerce dernek var…Bunların MAMA lobisi oluşturduğuna da dikkat çekiliyor.

Katliam yasa tasarısına veremedikleri tepki de aslında ne kadar etkisiz olduklarını gösteriyor.

Sahada neredeyse yok denecek kadarlar.

Taraftar derneklerini de bunlara benzetiyorum…

Taraftarı olduğum Fenerbahçeliler Derneği de buna bir örnek.

Her maç sonrası bu tür derneklerin kapı önünde kalabalıklar oluşuyor.

Sözlü sataşmalar oluşuyor ve ardından derneklerin açıklamaları geliyor.

“Derneğimizle bir alakası yoktur” şeklinde açıklamalar çok inandırıcı olmuyor.

Bakın; taraftarı olduğum FB’nin Kuşadası’ndaki Fenerbahçeliler Derneği’nin ilçemize Ali Koç’u getirdiğini, kulübe uzun yıllar emek vermiş futbolcular ile taraftarları bir gün bile buluşturduklarını görmedim.

Ama kapı kapı dolaşıp, 19.07. 1907 anısına yemek davetiyesi sattıklarını gördüm.

Açıkçası ben bir FB’li olarak daha nitelikli bir dernek yönetimi talep ediyorum.

Böyle lokal dernekçiliğine karşıyım.

Dün gece Fenerbahçeliler Derneği önünde büyük bir kavga yaşandı.

Polis olaya müdahale etmek zorunda kaldı.

Yan taraftaki işletmelere sıçrayan kavgaya, üç ekip gözaltılar ile son verdi.

Güvercinada yolu trafiğe bir süre de olsa kapandı.

Bir gün çok daha büyük olaylar çıkmaması için gerekli tedbirler alınmalı.

Ben Fenerbahçeliyim ama bu tür olaylar beni sadece utandırıyor.

Bir çeki düzen verilmesi şart gibi.