SUÇLU ÖMER GÜNEL Mİ?

Ömer Günel’i severiz sevmeyiz bu kişiye göre değişebilir. Lakin kişisel duygular üzerinden bugünkü Kuşadası’nın en büyük betonlaşma sorumlusunun da Ömer Günel olduğunu söylemenin pek “hak” olmayacağını düşünmekte ve bilmekteyiz.

Kuşadası; bugün değil, maalesef uzun zaman önce bakir özelliğini ve de huzurunu kaybetmiş bir kenttir.

Hepimiz biliyoruz ki, 84 sonrası Özal’la başlatılan büyük oteller furyası ve imar yetkilerinin de belediye yönetimine verilmesiyle başlayan bir süreçtir, Kuşadası’nın bu günlere gelen acı kronik hikayesi…

Gönül istiyor ki, keşke Kuşadası doğru yapılaşsa idi ve öz ya da eski Adalılar diye tanımlanan kesimler tarafından bahçeleri toprakları doğru kullanılsaydı, ancak kullanılmamıştı, işte ve bugün en çok bağıranlar ise, ne ironidir ki o zamanlar bahçelerini, arsalarını nasıl imarını yükseltiriz peşinde koşanlardı; hiç şüphesiz.

Elbette o en çok bağıranlar bugün günah çıkarmaktadırlar ve tüm suçu ada doğumlu olmayan Günel’e bağlamaktadırlar.

Öyleyse bütün suç gerçekten Günel’in olabilir miydi?

1989 yerel seçimini hatırlar mısınız ?

Belki Kuşadası halkı bu seçimde önemli bir fırsatı kaçırmıştı. SHP adayı başarılı turizmci ada doğumlu olan Hasan Tonbul’u seçmeyen öz Adalıl’ar , aslında bana göre bugünkü Kuşadası’nın, ta o zamandan temellerini atmışlardı.

Rahmetli Lütfi ağabeyin yanlış imar açılımları ve yine akabinde Engin ağabeyin çarpık betonlaşması, adeta Kuşadası’nı günümüze getiren yanlış yöntemlerinde en büyük sorumlularıydı, siyasi çerçeveden.

Öyleyse bütün suç hakikaten Günel’in mi ?

Nedendir bilemem ama Kuşadası’nda 40 yıldır gazetecilik yapan bir ağabeyimiz var. Ben onun çoğu zaman mantık dışında kişisel hırs ve kızgınlıklarıyla Kuşadası hakkında yazdığını düşünüyorum. Ve de çoğu zaman Kusadası’nı gerçekten sevdiğini ve bugünkü durumuna gerçekten de çok üzüldüğünü düşünüyorum. Açıkçası yazılarını eksik ama samimi buluyorum.

Ancak yazılarını ve haklı isyanını kaleme alırken bir şeyi ısrarla atladığını sürekli gözlemliyorum.

Giriş ve gelişme bölümlerini. Giriş ve gelişme bölümlerini eğer yazılarımızda atlarsak, bu yazdığımız yazılar inandırıcılığını kaybeder. Kişisel emele ve maalesef amaç dışına çıkar.

Öyleyse bugün, giriş ve gelişme bütünüyle Kuşadası siyasetinde sonuca varmaya çalışırsak ve yine bütün bu somut göstergelerle netice ve suçu tamamıyla Ömer Günel’e bağlamak ve yüklemek, algı oluşturmak ne kadar adil, ne kadar doğru olur?

Öyleyse gerçekten suçlu kim ?

Zihni Gaymalı