DOLAR
Alış: 36.28
Satış: 36.42
EURO
Alış: 38.01
Satış: 38.16
GBP
Alış: 45.83
Satış: 46.17
ÇAĞIN BULUŞU & YÜZYILIN MUCİDİ !
Bütçeye hiçbir yükü olmayacak diye tanıtılan Kur Korumalı Mevduat ( KKM ) kamuyu 1 trilyon 100 milyar lira zarara uğratmış. Net olarak hesaplanamasa da telaffuz edilen rakam aşağı yukarı bu. 30 milyar doların üzerinde bir paradan sözediyoruz. Bu para ile neler yapılabilirdi? Sorusuna yanıt vermeye kalksak sayfalar dolusu yazmamız gerekir. Şu kadarını ifade edeyim. En azından emeklilerimizi açlığa mahkum etmezdik!
Dönemin gözlerı ışıldayan Hazine ve Maliye Bakanı; seçim arifesinde, 10 Mayıs 2023 de çıktığı bir televizyon programında, Kur Korumalı Mevduat için “ÇAĞIN BULUŞU” nitelemesi yapmıştı. Ülkede ne mucitler var değil mi? Çağın buluşunun ülkeye maliyetine bakar mısınız?
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, 21 Aralık 2021 tarihinde yürürlüğe koyduğu Kur Korumalı Mevduat fena gümledi. Şimdi, ülkeye verdiği büyük zarar konuşuluyor. Güya, bu dahiyane (!) formülle; döviz kur oranlarını aşağıya çekerek TL’nin değer kaybı önlenecekti.
2021 de yaptığı bir toplantıda, O günün Merkez Bankası Başkanı; Kur Korumalı Mevduat hesabını (KKM) anlatırken, “Bir taşla beş kuş vuracağız: Kur dengelenecek, enflasyon düşecek, dolarizasyon engellenecek, Merkez Bankası rezervi artacak ve faizler düşecek” diye konuşmuştu..! Ne kadar iddialı bir söylem! “Bir taşla 5 kuş vuracağız!” Vurduk mu, 1 taşla 5 kuşu?
* Madem KKM çağın buluşuydu. neden başarısız oldu?
* KKM kimlerin işine yaradı? Aslında, kimlerin işine yaradı ise onlar için başarılı oldu! KKM’de, açılan TL vadeli hesaplarda, hesabın açılış tarihindeki kur ile vade sonundaki kur değişimi faiz oranı üzerindeyse, aradaki fark müşterinin hesabına TL olarak yansıtılıyordu. KKM için yatırımcılara “yeni bir finansal alternatif” sunulduğu söylenmişti.
Neticede, formül tutmadı, TL’nin döviz karşısında erimesi ve yabancı paraların değer kazanması devam etti. Arkasını, önünü, getirisini götürüsünü iyi hesaplamadan, “çağın buluşu” diye bir formül ortaya atacaksın, Tutturamayınca da çıkmak için debeleneceksin. Ülkenin uğradığı zararın hesabını kim verecek? Deneme yanılma ile devlet yönetilir mi? Devlet yönetimi ciddiyet ister. Uzun vadeli ve kalıcı çözümler üretmek yerine;
▪︎ Faizlerle oynayarak,
▪︎ Yüzyılın buluşu diye kur korumalı mevduat ismi altında ucube sistemlerden medet umarak, ▪︎ Vergileri artırarak, yeni vergiler icat ederek,
▪︎ Karşılıksız para basarak bu sarmaldan çıkmamız mümkün değil. Haberlere bakıyorum. Enflasyonda tek haneye düşecek mişiz. İhracatta tarihi rekorlar kırmışız! Neye göre rekor? İhracatımız ithalatımızın önüne mi geçti? Cari fazla mı vermeye başladık? İhracat rakamlarını verirken neden ithalat rakamlarını da vermiyorsunuz? Ekonomide çuvallıyoruz ama algı yönetiminde maşallahımız var. Ekonomi bir bilim dalıdır. Ekonominin değişmez gerçekleri vardır.
Mesela; ▪︎ faizlerin artırılması ile piyasada talep azalır. Bu sayede harcama eğilimi de azalmaya başlar.
▪︎ Faiz ile enflasyon arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Faiz düşerse enflasyon artar yani enflasyon artarsa düşürmek için faizi artırmak gerekir.
▪︎Türkiye’de, ülke riskinin yüksek olması, kaynaklarından daha fazlasını kullanması nedeniyle faizler dünya standartlarının çok üzerinde. Bu durumda da iş dünyası ve yatırımcılar kredi kullanamıyor. Kısır döngü de işte burada başlıyor.
Ekonomi; “bir insan topluluğunun ya da bir ülkenin, yaşayabilmek için üretme, üretileni bölüşme biçimlerinin ve bu eylemlerden doğan ilişkilerinin tümü” şeklinde tanımlanıyor. Yaşayabilmek için üretme ve bölüşme ! Görüldüğü gibi ekonominin temelinde üretim var. Ayrıca, ülkenin varlığını sürdürebilmesi için üretilenin adaletle ve hakkaniyetle bölüşülmesi gerekiyor. Peki, günümüz Türkiyesinde yeteri kadar üretiyor muyuz? Ürettiğimizi hakça bölüşüyor muyuz? Başka bir deyişle, gelir dağılımında adaleti sağlayabilmiş miyiz? Bu sorulara evet diyebilir misiniz? Ekonomimizin en istikrarlı yılları 1923 den1950 ye kadar olan dönemdir. Türk Lirasının da dünya ekonomisinde en değerli olduğu 27 yıl bu döneme denk geliyor. Bu döneme baktığımızda, devlet destekli, üretime dayalı müthiş bir kalkınma hamlesi görüyoruz. Bu ivme Atatürk’ün vefatından sonraki 12 yıl daha devam etti.
1950 den 1990 a kadar olan dönemde;
▪︎50 li yıllarda ABD ile yapılan ve elimizi kolumuzu bağlayan anlaşmalar, tarımımıza, eğitim sistemimize müdahaleler. Antikominist hedefleri olan Marshall yardımları.
▪︎ 1974 Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle maruz kaldığımız ağır ambargolar.
▪︎ 1980 askeri müdahalesi ve cunta yönetimi dönemi. Bu 40 yıl da böyle heba oldu.
Sonrasında, 1990 – 2002 yıllarında yaşanan ekonomik bunalımların temel sebebi ise, siyasi istikrarsızlık, dolayısıyla orta ve uzun vadeli ekonomi politikasına sahip olamama durumudur. Bu dönemde Türkiye’de 6 farklı başbakan tarafından 11 farklı hükûmet kuruldu ve bu hükûmetlerin ortalama ömürleri 1 yıl civarında gerçekleşti.
Ülkenin enerjisini ve kaynaklarını terörle mücadeleye harcamasını da unutmayalım. 1984 yılından buyana terörle mücadele ediyoruz.
2002 den sonra tek parti iktidarı ile bir siyasi istikrar sağlandı! Peki buna rağmen, cumhuriyet döneminin tüm kazanımları da özelleştirme gerekçesiyle satıldığı halde neden ekonomik istikrar sağlanamadı? Bu sorunun o kadar çok yanıtı var ki, hangi birini yazayım.
Gerçek şu ki, yeteri kadar üretmiyoruz ve üretmediğimiz için yoksullaşıyoruz. Bu gerçekleri görüp, topyekün bir üretim seferberliğini çoktan başlatmalıydık.
İlyas Erbay

Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
MÜZEYYENLER UNUTULMAZ
-
ÇAĞIN BULUŞU & YÜZYILIN MUCİDİ !
-
İŞTE FIRSAT
-
KUŞADASI ÇANI
-
“BÖYLE BİR HÜKÜMETİN CENAZESİNİ KİMSE TAŞIYAMAZ!”
-
YANLIŞ HESAP
-
ŞU ÜÇLÜ FİLTRE Yİ KULLANIYOR MUYUZ ?
-
LİYAKATSİZLİK AYYUKA ÇIKINCA
-
KUŞADASI’NDA BİR HEYKEL
-
SEVGİ ÜZERİNE
-
CHP’NİN HATA YAPMA LÜKSÜ YOK !
-
BİR BİLİM İNSANININ PROFİLİ

