DOLAR
Alış: 38.56
Satış: 38.72
EURO
Alış: 43.20
Satış: 43.37
GBP
Alış: 51.21
Satış: 51.59
İnsan İlişkilerindeki Değişimin Diyalektiği. (2)
Topluluk yaşamında ilişkileri belirleyen ana olgu üretim ve tüketim nesnelerindeki çeşitlilik, çokluk ya da yokluk halidir. İlişkiler maddi araçlarla belirlendiğinde insana ait olan ne varsa ( duygu ve düşüncelerin tümü ) hepsi de belirlenmiş olur. Maddi araçlardan, nesnel olandan bağımsız bir düşün, hayal ve duygu dünyasının oluşumu söz konusu değildir. Hayali kurgularda dallanma ve budaklanma, zenginleşme mutlaka bir önceden olanın üzerinde yapılan hayali yoğunlaşma ve kurgu ile olasıdır.
Mesela bir alet ve edavatın daha da işlevsel hale getirilmesi üzerinde kafa yoran biri var olanın üzerinde düşün derinliklerine girerek o alete bir yeni eklenti, boyut yada ek özellik kurgulayabilir. Orta çağ dönemi ilişkilerinin ve bu ilişkilerin yarattığı duygu ve düşüncelerin bugün- modernite döneminde kıyaslandığında daha insancıl olma halinin arka planında ve temelinde ateş yakma örneğinde olduğu gibi üretim ve tüketim nesnelerinin yokluğu- kıtlığının insanları birbirine mutlak anlamda muhtaç ve ihtiyaçlı kılan gerçekliği vardır.
Formüle edersek ; İnsanların birbirine güvenini, sevgisini, ilgisini, dayanışma, paylaşma, ve yardımlaşmasını belirleyen şey maddi üretim araçlarının varlığı- yokluğu ve düzeyi olgusudur. Ortaçağda insanlar bir birine muhtaç idi. Komşu komşunun külüne muhtaçtır deyimi iş olsun diye söylenmemiştir. Zaten bütün atasözleri ve belirlemeler uzun bin yılların yaşam tecrübesinden süzülerek ortaya çıkmış saptamalardır. Peki bir birinin emeğine, öküzüne, ateşine, kazmasına, hatta paltosuna vb… kadar muhtaç olan insanların bir birlerine şükran ve minnettarlık duyguları ile dolması eşyanın tabiatının bir gereği değil midir? İyiliğe muhatap olanın iyiliği yapanı sevmesi, sayması ve ona karşı güvenle dolması doğrudan ve kaçınılmaz – mutlak olan bir hal değil midir? Burada şu soruyu sorup doğru cevabı vermemiz gerekecektir. İnsanları ortaçağda iyilik yapmaya sevk eden şey onların günümüz insanına göre daha iyicil olmaları mıdır yoksa başka bir izahı mı vardır?
Cevap aslında açıktır. İnsanı iyicil olmaya yönlendiren şey onların iyi olmaları değil aksine iyicil davranışlar yapmaya mecbur bırakan koşullardır. İyilik yapmak zorundadır çünkü kendisi de hemen her gün bir eksiğini ve ihtiyacını bir başkası ile – komşusu ile gidermek durumundaydı. Hal böyle olunca eskinin bayramlarının daha şen olması, insanların daha sıcak komşuluk – dostluk vb. ilişkilere sahip olması durumu ortaya çıkıyordu. Bugün para başat duruma geçmiş bulunuyor. Her şeyin temini ve karşılanması para ile mümkün hal almıştır. Dolayısı ile herkesin muhtaç olduğu ana olgu paradır.
Komşunun komşuya ihtiyaçlı olması hali son bulmuştur. Herkes paraya muhtaçtır artık. Böyle olunca da kimsenin kimseye minnettarlık duyması, şükran duyguları taşıması, sayması ve sevmesi için nesnel gerçeklik ortadan kalkmış bulunuyor. Para dostluğun, komşuluğun, dayanışma ve her türlü aracın yerini alınca insanların kendi aralarında elle tutulur bir ilişkiye ve bu ilişkinin yaratacağı güven, sevgi, vefa, şükran vd. duygulardan arınması ve bunlardan uzaklaşarak yabancılaşması kaçınılmaz olmuştur. Paranın baş ilişki haline geçtiği koşullarda ( ki bu günümüz koşullarıdır) herkesin yalnızlaşması ve yalnızlık denizinde kulaçlaması doğal değil midir?
Devam Edecek
19 Mayıs 2025 Doğan Karaağaç
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
CHP’DE DEĞİŞENLER
-
İnsan İlişkilerindeki Değişimin Diyalektiği. (2)
-
IŞIK VE SEVGİ
-
KUŞADASI’NIN GÖZÜ, KULAĞI
-
YOLDAŞLIK HUKUKU
-
KUŞADASI TÜRKİYE GÜNDEMİNDE
-
MADALYA TAKALIM, PLAKET VERELİM, MAAŞLARINI 2 YE KATLAYALIM, BAŞARILARININ DEVAMINI DİLEYELİM !
-
İnsan İlişkilerindeki Değişimin Diyalektiği (1)
-
BAŞKAN ÖMER GÜNEL’İN ALIN TERİ
-
ÇARPITMAYIN, SULANDIRMAYIN, ALGI YAPMAYIN
-
KANSER YAPMA RİSKİ SİGARADAN KAT KAT FAZLA !
-
KAYIT DIŞI EKONOMİ VE KESO