Çok üzülüyorum, çünkü ülkemizde ki diyanet işleri başkanlığını kuran “tek devrimci M.Kemal Atatürk’tür”.

İnsan istiyor ki tek devrimcimizin kurduğu diyanet işleri, yine devrimcimiz Mustafa Kemal gibi pragmatik olsun. Çağdaş olsun aydın olsun. Ama olmuyor olmuyorlar işte. Cinsiyet ayırımı başta olmak üzere ısrarla Emevi dinini ülkemizde empoze etmek istiyorlar.

Hedefleri elbette laiklik ! Elbette Atatürk tür ! Oysa ki diyanet işleri ve tüm din görevlileri kendilerince fetvalar verirken, bir şeyi inatla atladıklarıdır. Dinimizde ticaret yoktur. Dinimizde bir din adamı yani imam imamlar bir para karşılığında cemaate namaz kıldırmaz kıldıramaz. Maalesef ki günümüzde neredeyse tüm din adamları her şeyi paraya ticarete çevirdikleridir.

Hatta zenginin cenazesinde farklı fakirin cenazesinde farklı tutum sergiledikleridir. İşte insan en çok da buna üzülüyor ya, Türkiye bütçesinin önemli bir bölümünü fütursuzca harcayan diyanet, bize din adına fetva veriyor verdiğidir. Halbuki bakalım Hz Muhammed sav dönemine bir tane para alan, maaş alan imam var mı ?

Zira dinimizde ticaret sınıfı yoktur. Olamaz. O halde para karşılığında dinini icra ettirmek namaz kıldırmak hangi kitapta yazar ? Daha kendileri inandıkları dini uygulamazken kimden neyi istiyorlar ironisini bizlere getirmezler mi ? Elbette dertleri dinin özü değildir. Dertleri laiklik ve Atatürk Cumhuriyetidir. Ve yine şahsi ticaretleridir.

Dinimizde ticaret yoktur. Dinimizde israf yoktur.

Zihni Gaymalı