5 Aralık 1934…

Hor görülen eşya gibi alıp satılan sadece üreme aracı olarak görülen Anadolu kadınına, ilerici devlet adamı Atatürk tarafından verilen, seçme seçilme en önemlisi birey olmanın verildiği pek anlamlı gün… Şüphesiz Atatürk döneminde kadınlarımıza , bizzat Atatürk tarafından muazzam bir ehemmiyet gösterildiği, başta parlamento olmak üzere her alanda kazanımlara gidildiğidir.

Kadınlarımıza bu hususta üstün önem gösteren devlet adamı Atatürk’e ne kadar teşekkür etsek azdır….

Bugüne geldiğimizde ise gönül istiyor ki bundan 89 yıl önce alınan kararların, ülke ve toplum olarak neresinde olduğumuz dur ? Peki gerçekten neresindeyiz? Kadınlarımız başta siyaset olmak üzere kotalarla karşı karşıya kaldığıdır. Çünkü erkek egemen sistem kadınlarımızı her alanda yok saydığı gibi, siyasal yönetim alanlarında da yok saymakta ve bu sorunu kota getirerek zaruri hale dönüştürmektedir… Halbuki bu durum ülkemizde kota ve kadın kolu gibi bir erkek politik sistemine hizmet yerine, yönetim erklerinde kadın erkek tam eşitliği olabilecek bir düzeye getirildiği, kadın siyaset ve başkanların çoğaldığı bir Türkiye’yi diliyor dilemekteyiz.

Ve yine kadına taciz ve şiddettin bittiği, kadınlarımızın bir “anne” baş tacı olduğunu unutmadığımız, vandallığı bırakmış bir gelişmiş erkek toplumu en büyük şiarımız olmasıdır.! ” Kuşkusuz kadın erkek bir bütün, sadece İnsan dır. İnsanlığın temelide yalnızca sevgi ve eşit haklardır. Bu haklar ise erkeğe farklı kadına farklı değildir. Erkek kadından üstün değildir, fakat kadın erkek den üstün olduğudur, çünkü en önemli makam olan Anne’dir .

Bütün anneler sözde değil, özde bizlerin her şeyidir.” Güçlü kadın ve anne gelişmiş kentler ve de bileşkesi Türkiye’dir. “Güçlü kadına” kadınlara sonsuz hürmetlerimizle, cumhuriyetimizin 2.yüzyılında daha da çoğalması ve güçlenmesi temennimizle.

Zihni Gaymalı