Hem “siyaset tabandan tavana yapılsın” diyeceksin, hem de Kurultay yapılmadı, parti meclis üyelerimiz seçilmedi ve MYK üyelerimiz belirlenmedi deyip, yerel siyaseti adeta donduracaksın.. Sanki ittifaklara kapıları kapatan taraf CHP Kuşadası İlçe Başkanı imiş gibi, CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek’in “tek başımıza seçimlere hazırız” mesajını, yetki aşımı olarak bulacaksın..
Aynı açıklamanın bir benzerini kısa süre önce Kuşadası İyi Parti İlçe Başkanı Hayati Atlı da yaptı…Ona ne demeliyiz..
İki Partinin Genel Merkezlerinden gelen işaretler ittifak olmayacağı yönünde.
İYİ Parti ve CHP arasındaki siyasi birlikteliğin hangi şekilde devam edeceğini, önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Seçim zamanı geldiğinde de bu iki parti arasındaki geçirgenliğin daha da artacağını öngörüyorum…
Aynı şey MHP ve AK Parti için söylenemez.. Bu iki parti arasındaki duruş biraz daha farklı…
Kuşadası İYİ Parti saflarından gelen “kendi adayımızı çıkaracağız” söylemleri karşısında, Kuşadası CHP’nin sessiz kalması beklenemezdi..
Bu durumda, Mehmet Gürbilek’in açıklamasını yetki aşımı olarak görmek, yerel siyasetin varlığını inkar etmek anlamına gelir.
Her şeyin tepeden belirlenmesini beklemek, pek de demokratik bir hareket olmasa gerek..
Ben yerel siyasetin varlığının hatırlanması anlamında Gürbilek’in açıklamasını önemli buluyorum…
Yerel siyaset unsurları gerektiğinde inisiyatif alabilmeli.. Genel Merkez’in talimatları doğrultusunda hareket ederken, kendi özgün durumunun dayattığı politikaları da uygulayabilmeli.
Kuşadası İYİ Parti “yüzde 13 oy oranına” güvenerek seçimlere tek başımıza gireceğiz diyebiliyorsa, Kuşadası CHP “yüzde 50’nin üzerindeki oy oranı ile” tek başımıza iktidar olacağız, diyebilmeli..
Aday açıklamalarını Genel Merkez’lere bırakmanın neresi demokratik , işte bunda da şüpheliyim..