An itibariyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Anakara Spor Salonundaki kürsüden delegelere sesleniyor.
Genel seçim öncesi 6 Parti ile biraraya gelişlerini ve ne gibi süreçten geçildiğini anlatıyor.
Oysa şu anda 6 masa diye bir şey kalmadı.
DEVA Partisi ayrı telden, Gelecek Partisi ayrı telden, CHP, İYİ Parti ve diğerleri ayrı telden çalıyor.
Yani süreç değişmiş, sular başka başka akıyor.
Kılıçdaroğlu, seçime sırtında hançerlerle girdiğini iddia ediyor…
Keşke daha açık ve net konuşsa…
Hançer sahiplerini de deşifre etse…
En azından seçmen bunu bilir, CHP’li de önlemini alır.
Bu tip üstü kapalı söylemler, o kadar olur olmaz yerlere gider ki, bir de bakarsınız etrafınızda kimse kalmaz.
Kılıçdaroğlu, karşısındaki “değişimcileri” de sert dilde suçlayarak, “eğer seçilirse ilk değişeceklerin değişimciler olacağının” da işaretini veriyor.
Yani kürsüden tehditler savuruyor.
Biraz sonra sayın Özgür Özel konuşacak.
O da bu sert söylemlere sanırım çok sert cevap verecek.
Benim tahminim CHP’de geriye dönüşü olmayan bir iç savaşın başladığı yönünde…
Buradan geriye dönüş olmayacağını sanıyorum…