Hafta sonu değerli yazar Mesut Kara’yı Kuşadası Gazeteciler Derneği’nde ağırladık.
Katılım anlamında değilse bile, içerik anlamında dolu dolu bir etkinlikti.
Değerli yazar ve gazeteci Mesut Kara’yı yakından tanıma imkanı bulduk.
Yazar taraflarından çok, insan yanlarına dikkat çektik.
Şunu buradan açıkça söylemek istiyorum.
Herkes bir şeyler yazıyor ama yazar olamıyor.
Yazar olmak için, insanın yazdıklarıyla duruşunun örtüşmesi gerekiyor.
Mesut Kara, yazdıkları ile örtüşmüş, onları bedeniyle de sarmış, sarmalamış bir yazar.
Söyleşisi, bizleri de, canlı yayınımızı izleyenleri de sarıp sarmaladı.
Bunun nedeni de, bir metne bağlı kalarak sunum yapmamasıydı.
Çok içtenlikle, samimi paylaşımlarda bulundu..
Bu anlamda; kendisini defalarca çeşitli yerlerdeki imza ve söyleşi günlerinde takip etmeme karşın, bambaşka bir Mesut Kara ile söyleşi yaptığımı söyleyebilirim.
BU ANLAMDA ORTAYA BİR FARK KOYDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM..
Mesut Kara naif ruhunu bize bir kitap gibi açtı…
Biz de; o kitabı okuduk, öğrendik ve artık her yerde ezberimizdeki Mesut Kara’yı aktarabiliriz.
Yazarların İmza ve Söyleşi günlerinde okuyucularıyla duvar oluşturmaması gerekiyor.
Sonuçta; yazar da bizim gibi bir insan, hiçbir farklılığı yok.
O da acı çekiyor, mutlu oluyor, heyecanlanıyor, seviyor… Bambaşka hiçbir yanı yok.
Kimsenin yazmadığı bir sahada yazmak Mesut Kara’yı önemli bir yazar haline getiriyor.
Kuşadası’nda yaşıyor olması bizim için bir artı. Bunu değerlendirebilmeli ve bir sinema şenliğinde yıllarını Yeşilçam’a vermiş Mesut Kara’yı, sinema emekçilerini, Kuşadası’nda buluşturabilmeliyiz.
Yapabilirsek ne mutlu bize…