10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü öncesinde yerel basın ile ilgili bir kaç söz etmek istiyorum.

Gazetecilik, dezenformasyon aracı olarak kullanıldığından bu yana işler çok değişti.

Mesleğin pek bir itibarı kalmadı.

Dezenformasyon bilgi kirliliğini ve çarpıtılmış bilgiyi öne çıkarıyor.

Yerelde de Kuşadası’nda da yaşananlar bunlar ne yazık ki.

Bir haberin arkasında ne var, bunu araştırmak için ayrı bir gazetecilik çabası göstermek gerekiyor.

Kişisel menfaatlere araç olan gazetecilik mesleğinin bu noktada olması çok üzücü.

Doğru bilgiye ulaşmak için çok çaba harcamak gerekiyor.

Özellikle son dönemde Kuşadası’nda yayınlanan çarşaf çarşaf gazetelerin amacı tamamen dezenformasyon…

Bunun arkasında siyaset mi var mı? Hangi sermaye gücü var? Araştırılıyor mu? Yoksa karanlık güçler mi var?

Elbette karanlık güçler var, sözde gazeteler kullanılıyor, sözde gazeteciler maşa oluyor.

Bu durumdan nasıl uzak kalabiliriz?

Bir gazeteci olarak beni de etkileyen bu durumdan; çok araştırarak, çok inceleyerek kurtulabiliriz.

Okuyucularımdan ricam, yalan haber yazdığına emin oldukları gazeteleri Savcılığa şikayet etmeleri. Ben benimle ilgili geçmişte yazılan yalan yanlış bilgileri Savcılığa şikayet ettim. Sonuç aldım.

Okuyucularımız ve haberlerin mağdurları da aynı yöntemi denesin.

Doğrudan Savcılığa şikayette bulunun.

Biz gazeteciler de dezenformasyondan mağduruz.

TEK ÇÖZÜM YARGIYA GİTMEK.

BAŞKA BİR ÇÖZÜM GÖREMİYORUM.