31 Mart 2024 seçimlerinden sonra ne olacağını sizlere söyleyeyim…

Herkes hayatının rutini neyse ona geri dönecek…

Düşman bildiklerimizin kapı komşumuz olduğu gerçeği ile karşılaşacak ve hafif bir yüz kızarması ile yola devam edeceğiz….

Ben kendi adıma itiraf edeyim…

Tarafıma yapılan tüm hakaretleri, dünküleri unuttuğum gibi 31 Mart tarihi itibariyle de unutacağım…

Yolda karşılaşırsak, herkese selam vermeye devam edeceğim…

Çünkü utanacak hiçbir şeyimiz yok bizim…

Bu kentte ailesinin zeytin bahçesini imara sokup, köşeyi dönenlerden değiliz. Bir de solculuk edebiyatı hiç yapmadık..

Tırnağımızla kazandık…

Bu arada on parmağımla yazmaktan yorulmuş tırnaklarıma teşekkür ediyorum…

Kimseye borçlu değilim tırnaklarıma borçlu olduğum kadar…

31 Mart’ta kimse sanmasın ki, düşmanı Kuşadası’ndan kovduk..

Bunu kim derse namerttir…

Hangi partiye oy verirse versin, benim okuyucum benim düşmanım olamaz..

Yalnız düşüncelerimi aktardığım bu köşede herkese mavi boncuk dağıtamam..

Son beş senedir şunu gördüm…

Yenilenler evine çekildi..

Yenilenleri savunanlar bedel ödedi…

O nedenle bu dönem yenilen pehlivanların bedelini ben ödemeyeceğim..

Bu beş yıl siyaset yapmayı bilmeyenlerin bedelini halkımızın ödemesini asla istemem.

Hak eden kazanacak…Hak edenler de bu kent için beş yıldır çalışan, emek verenlerdir…

Hatasıyla, sevabıyla bir beş yıl geçti…

Beş yıldır sahada olmayanların söyleyecek sözü olmamalı..

Hani ne demişler…

Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz…