Ana Sayfa Yazarlar 26.03.2024 2036 Görüntüleme

Şair , Yazar

Dil, Türümüzün insanlaşmasında belirleyicidir (2)

Sevgili okurlar DİL üzerine bu ikinci makalemde sizlerle Dil’in her birimiz üzerinde doğrudan etkilerini ve ruhsal, düşünsel olarak şekillenmemizi nasıl sağladığını ve bizleri nasıl etkilediğini konuşmak istiyorum. Birinci makalemde anımsayacağınız üzere Dil’in tarihçesine kısa bir projeksiyon çekmiş ve türümüzün dil’i geliştirmesinden sonra diğer akraba türleri olan hominidlerden nasıl hızla ayrıştığını, diğer akraba hominid türler olan Neandertal’ler, Erectus’lar, Denisova’lılar vd. yok olup giderken türümüz olan Sapiens’in nasıl bilişsel beceriye ulaştığını ve bu sayede daha geniş işbirlikleri ve dayanışma, kollektif çaba geliştirerek tutunma savaşında başarılı olup tarihsel yolculuğuna devam edebildiğini özetlemiştik.

Sevgili okurlar Konuşmakta olduğumuz dil’in niceliği ve niteliği hem kişi olarak her birimizi ve hem de fertlerden oluşan toplumun ruhsal ve düşünsel şekillenmesini sağlayan bir gerçekliktir. Basit örnekler vererek bu konuyu rahatlıkla anlaşılır kılmaya çalışalım. Örneğin barışçıl bir dil kullanan bir yönetimi ve bu yönetimin hükmettiği tüm kurumların bu yönlü eğiliminin yaratacağı sosyal psikolojiyi düşünelim. Nasıl bir sosyal psikoloji oluşur? Barışçı, barışsever, insan sever, başka ulusların, başka insanların yaşamına ve haklarına saygılı, sevecen, paylaşımcı ve dayanışmacı, vicdanlı ve merhamet ölçüleri öne çıkan bir sosyal psikoloji böyle bir toplumda egemen olmaz mı ? Olur. Bir de yıkıcı, saldırgan, savaşçı, ırkçı, kendisi dışında herkesi, ya da başka bir kısım toplumu yada ulusları düşman gibi gören ve böyle niteleyen bir dili egemen kılan yönetimleri düşünelim. Mesela Adolf Hitler’i ve kullandığı dili hatırlayalım. Kendi Irkçı düşünce dünyasını kavramlara yükleyerek bir ırkçı, yıkıcı ve saldırgan dil geliştiren Nazi yönetiminin yarattığı toplum psikolojisi ve bireysel psikoloji çok açık ki faşist ve ırk üstünlüğüne inanan bir psikolojik şekillenme idi.

Sevgili okurlar Nazilerin yaratığı dil’in oluşturduğu sosyal psikoloji her bir Nazi yanlısı Alman yurttaşında kendini dünyanın en ileri ve efendi ulusunun ve ırkının mensubu olarak görme ve buna içtenlikle inanma şeklinde bir bireysel psikolojik donanım yaratmıştır. Naziler bu düzlemde oluşturdukları ‘ psikolojik sosyal psikoloji ‘ zemini üzerinde on binlerce askeri ve milyonlarca Almanı harekete geçirmiş ve dünyanın başına bela olmuşlardı. On milyonlarca insanın ölümü ve ekonomilerin yıkımı demek olan ikinci dünya savaşı Alman Nazi Yönetiminin kullandığı saldırgan ve ırkçı dilin doğrudan sonucudur. Aynı şekilde pek çok alanda örnekler verilebilir. Bilimsel mantığı baz ve eksen alan kavramların dili ile yetişen birey ve toplum yaratıcı, üretici , yeniliğe açık ve ilerlemeci olurken dogmatik bir dilin kavramları ve mantığı ile motive edilen ve manipüle edilen toplum ve bireyler geri, kısır ve yerinde sayan toplumlar olmaktan kurtulamazlar. Rahatlıkla anlaşılabileceği gibi kullanmakta ve öğrenmekte olduğumuz dilin kullanılma biçimine ve içeriğine göre her birimiz iki ayrı kişilik ve her toplum da iki farklı toplum halini alabilir. İyi ya da kötü, ileri ya da geri kişi olmamız, iyi ya da kötü, ileri ve geri toplum, saldırgan ve yıkıcı birey veya toplum olmamız da barışçıl ve evrensel insan sever birey ve toplum olmamız da geliştirilecek dil ile şekillenir ve şekillendirilebilir. Bu tamamen niyet, istek ve yönelimlerimize göre kullanmakta olduğumuz dil ile doğrudan ilintili bir durumdur. Bu makaleyi kaleme alırken Rusya’da meydana gelen vahşi terör olayını haber kanalları vermekte. Bu yıkıcı- vahşi eyleme katılanların bireysel psikolojisinin nasıl oluştuğunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Yetiştikleri ve yetiştirildikleri ortamda kullanılan dilin saldırgan, yıkıcı ve dogmatik bir dil olduğunu rahatlıkla görebiliyor ve anlayabiliyoruz. Hayatları boyunca hiç karşılaşmadıkları ve karşılaşmaları da mümkün olmayacak olan tamamen sivil, savunmasız insanların üzerine ölüm kusabilmek için yıkıcı, dogmatik ve saldırgan bir dil motivasyonu ve manipülasyonu olmadan, böylesine bir bireysel psikolojik şekillenme yaratılmadan, her hangi bir kişiyi böyle bir eyleme seferber etmek imkansızdır. Sonuç olarak kullanılmakta ve öğrenilmekte olunan dilin niteliği bireyleri ve toplumları iyi veya kötü olarak şekillendirir. Burada dikkatinizi çekmek isterim ki ” iyi ve kötü” kavramları ile burada ifade ettiğimiz şey basit birer sözcükten öte bir şeydir. İyi bir toplum ve birey türümüzün genel gelişimine büyük katkılar yaparken, insanlığın yaşamını kolaylaştıracak, mutluluğuna yol açacak pratikler üretirken, kötü ile ifade ettiğimiz şey insanlığın başına kumpaslar ve büyük belalar ( Hitler dili ve kültürü ) açabilecek olan şeydir. Yeni yazılarda buluşmak üzere.

Doğan Karaağaç

25 Mart 2024

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil