Ana Sayfa Yazarlar 8.04.2024 352 Görüntüleme

Şair , Yazar

Sorunların Kaynağını Bilmek Önemlidir

Sevgili okurlar bugünkü yazımda tüm toplumlarda sorunların, huzursuzlukların ve mutsuzluğun kaynağını oluşturan mülkiyetin çarpık ve eşitsiz varlığına deginmek ve sizlerle bu konuda sohbet etmek istiyorum. Dünyada tüm toplumlarda özel mülkiyetin varlığı ve mevcut biçimi ( mülk sahibi olan ve olmayanlar gerçegi) aslında orman yasasının, yani vahşi- insanlaşmamış yaşamın sürmekte olduğunun kanıtı ve ifadesidir. Sadece bu gerçeklik bile türümüzün insanlaşma yolculuğunda en önemli engeli( orman yasasını) aşamadığını çok açık bir şekilde bize göstermektedir. Orman yasası aşılmadıkça türümüzün köklerinden çok fazla ayrıştığı, insanlaşma yürüyüşünde fazlaca yol aldığı söylenemez. Orman yasasının özü- vahşi yaşamın özeti ve esası; güçlü olanın yaşadığı, güçsüz olanın ise sürünmek ya da ölmek zorunda olduğu gerçegidir.

Aynı gerçegi türümüzün konumlanmasına ve yaşamına indirgediğimizde sosyo-ekonomik düzlemde büyük ölçekli özel mülk sahiplerinin güçlü oldukları- gücü temsil ettikleri ve bunların kalbur üstünde kalarak iyi yaşadıkları… Mülksüzlerin- güçsüzlerin ise süründükleri- yaşamadıkları sonucu ile karşılaşırız. Bu durum bize neyi kanıtlar? Türümüzün hayvanlardan ayrıştığı ve insanlaşmada çok mesafe aldığı tezinin ve iddiasının yersizliğini ve gerçekçi olmadığını kanıtlar. Peki böyle ise sorun nedir? Sorun özel mülkiyetin varlığı degildir.

Özel mülkiyet olmadan insan mutlu olamaz. Sorun özel mülkiyetin tarih sahnesine eşitsiz şekilde çıkmış olması ve çıktığı biçimiyle de sürüyor olmasıdır. Tarihsel deneyimler, özellikle son iki asırdaki politik- pratik gerçekleşmeler bize göstermiştir ki özel mülkiyetin yokluğu insan doğası ile uyumlu bir uygulama olmaktan uzaktır. Ama aynı zamanda tüm bilinen sınıflı insanlık tarihi de göstermiştir ki eşitsiz özel mülkiyet de bütün kötülüklere kaynaklık etmiştir ve orman yasasının çeperinden türümüzün çıkamayışına neden olmuştur. Türümüzün kaotik düzenler ve yaşamlara mecbur kalmasının temelinde eşitsiz özel mülkiyet biçimini geliştirmiş olması yatar. O halde türümüz huzurlu, sağlıklı toplumlara evrilmenin yolunu, nasıl bir mülkiyet biçimi geliştirerek, açabilir? Bence bu soruya verebileceğimiz en gerçekçi yanıt ; Her yurttaşa eşit düzeyde küçük ölçekte özel mülk sağlanması şeklinde verilebilir. Yeni yazılarda buluşmak üzere.

Doğan Karaağaç

8 Nisan 2024

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil