Dün Kuşadalı Karikatürist Fahriye Çıtaklı, Kuşadası halkının eğilimleri ile ilgili olarak sosyal medyamdaki sayfama bir yorum yaptı.

Kuşadası halkının mal ve mülke daha çok, sanata ve sanatçıya ise çok daha az değer verip, dedikodudan beslendiğine dair bir yorumdu bu.

O yorumu ben yapsam inanın linç edilirdim.

Sevgili Fahriye Çıtaklı, Kuşadası’nın çocuğu olduğu için onu herkes hoş görebilir.

Bizimse, toplumsal yargılarda bulunmamız etik olmayabilir.

Kuşadası halkı ile ilgili kalıplaşmış bir fikrim yok.

Her zaman koşullara  ve konjonktüre göre değişebilir, gelişebilir bir bakış açım var.

Kuşadası halkının sanata ve sanatçıya daha fazla değer vermesi gerektiği noktasında Fahriye’ye katılıyorum.

Zamanla Kuşadası halkı da yaşadığı kente daha gerçekçi verilerle bakabilme yetkinliğine kavuşacaktır.

Ben burada yaşıyorum ama, daha çok görevim gereği durum tespitleri yapıyorum.. Bu da kimine hoş, kimine de hoş gelmeyebiliyor. Anlayışla karşılıyorum.

Ancak, durum dediğimiz şey de hep aynı yerde durmuyor.

Bu nedenle seçimdeki tespitlerim insanlara tuhaf gelmiş olabilir.

Ama, ben siyaseten yerimi belirlerken, kime nasıl geldiğine, geleceğine bakmam.

Doğru neyse onu aktarmaya çalışır ve onun yanında olurum.

Zaman zaman işimde başarılı, zaman zaman da başarısız olabilirim.

Bu benim kişisel haklarıma saldırılmasını gerektirmez.

Kuşadası halkı da bunu asla yapmaz.

Öte yandan, genel itibariyle dedikoduyu seven bir toplumuz.

Bütün kötülükler de, ne yazık ki dedikodudan besleniyor.,

Dedikoduyu da genellikle kendini iyi hissetmeyen insanlar yapıyor.

Ben kendimi iyi hissetmesem, sosyal medyadan her sabah hepinize günaydın deme keyfini yaşayamam. Benim işim dedikodu değil.

Özetle, sosyal medyadaki bir kaç olumsuz insan bizi yıldıramaz.

Kuşadası’nı daha yaşanır kent yapmak için üstümüze ne düşerse yapmaya devam edeceğiz.

Kaldı ki, dedikodumuzu edenlerin büyük bölümüne kendilerini iyi hissetme imkanı verebildiysek ne mutlu bize…

O nedenle,  kendini yetersiz ve kötü hisseden insanlara bakıp da, beni yıllardır basın camiasında canı gönülden destekleyen Kuşadası halkına haksızlık etmem.

Onların verdiği reklamlar, abonelikler sayesinde ayakta kaldık.

Ve bir yerel gazete olarak rekora gidiyoruz.

Bu da Kuşadası halkının başarısıdır.

Saygıyla selamlıyorum…