Milli Eğitim Bakanlığı’nın ödül dağıtım sistemine büyük tepki var.

Kuşadası’nda iki sendika Eğitim – İş ve Eğitim-Sen verilen ödüllere tepki gösterdi.

Ben konunun ülke genelinde nasıl yankılandığını görebilmek adına ulusal medyayı taradım.

Baktım ki, her yerden ciddi çirkin kokular geliyor.

Mesela, sadece Kuşadası’nda şube müdürünün ödül alması gibi münferit bir durum söz konusu değil.

Üsküdar’da da hem şube müdürü, hem de eşi bu ödülü almış.

Yine çoğu okulun en pasif öğretmenleri çeşitli yönlendirmelerle ödüllendirilmiş.

Artvin’de ödül alanların çoğu idareci.

Yani birileri resmen kendileri çalıp, kendileri oynamışlar.

İyice incelenirse görülüyor ki, ödül alanların büyük kısmı müdürler listesi. Ne adaleti ne liyakati.
İlahi adalet turnusol kağıdı görevini ifa eder ya, her zaman.
Hep yönetici olanlar ödül alınca da kayırma, iltimas kokuyor, kokar.

Biz bu kokuları toplumun her yerinden alıyoruz.

Kuşadası’ndaki iki sendikanın tepki vermesinin nedeni Milli Eğitim Müdürü’nün ödül alması değil.

Bu ödülün, tüm Türkiye’de olduğu gibi ödülü belirlemesi gereken İdarecilere verilmesi ve öğretmenlerin ödül sisteminin içinde bir figüran gibi kullanılması.

Gerçekten eğitim sisteminin neferlerine yazık oluyor.

Ödül alanların çoğunun idareci olması tesadüf olamaz.

Eğitim Sen ve Eğitim İş’in tepkisi yeterince anlaşılamayınca konuyu yazmak zorunda kaldım.

Umarım anlaşılmıştır.