İnsan sosyal bir varlıktır. Çevresinde olup bitenlerle ilgilenen, sosyal etkinliklere katılan, çevresindeki insanlarla sevinçlerini/ üzüntülerini paylaşan, onları anlamaya ve onlarla anlaşmaya çabalayan, karşılıklı mal ve hizmet alışverişleri yapabilen bireyler için toplumumuzda “sosyal” sıfatı kullanılmaktadır. Elimden geldiğince sosyal bir birey olmaya çabalıyorum. Öğretmen olmanın verdiği avantajlarımı iyi kullanıyor, çevremdeki insanlarla ve olaylarla ilgilenmeye çabalıyorum. Hele hele emekli olduktan sonra… İnsan önce bir boşluğa düşüyor. Kendisini ne kadar çabuk toparlarsa o denli sosyallesiyor. Ben de kâh şiir kâh öykü yazarak, çevremdeki sivil toplum örgütlerinde yer almaya çalışarak, bir takım yardım derneklerine üye olarak emeklilik sonrası boşluğumu doldurmaya çalışıyorum. Pek çok derneğin yanı sıra, Güzelçamlı’daki Merdiven Derneği’ne de bu amaçlarla üye oldum.
Dernek etkinliklerine elimden geldiğince katılmaya çabalıyorum. Her ne kadar tüm etkinliklerine katılmama mesafeler engelse de… Üç gündür dernekte bir sergi vardı. Çini sergisi. Yıl içinde derneğin yaptığı pek çok etkinliğinden biri olan çini kurslarına giden kursiyerlerin, el emeklerinin sergilendiği bir etkinlikti. İki arkadaşımla birlikte sergiyi görmeye gittik. Görülesi, takdir edilesi, muhteşem çalışmalarla karşılaştım. Doğrusu bu denli profesyonel bir sonuç beklemiyordum. El emeğine sonsuz saygı duymak gerekir. Saatler hatta günler süren ince işçilik; yetenek, sanat, azim ve sevgi ile birleşince sonuç mükemmel olmuş. Görebildiğim arkadaşları kutladım. Anı olması için birlikte fotoğraflar çektirdik.
Göremediğim, etkinliklerine katılan, emek veren tüm dostlarımı yürekten kutluyorum. Başta dernek başkanımız Oya Baştürk Ayhan olmak üzere, Funda Tekin, Fatma Arslan Uruş, Yasemin Çetintaş, Osman Aytaç Gönül’e gösterdikleri gayret, sıcak dostluk ve harika ikramları için teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum. Bir özel teşekkürüm de Güzelçamlı Atatürkçü Düşünce Derneği’nin saygın başkanı, değerli öğretmenimiz sayın Sait Güngör Elgin’e. Kendisi aynı zamanda Merdiven Derneği ‘nin ve daha bilemediğim pek çok derneğin onur üyesi. Babacan tavırları, zevkli sohbeti, engin bilgisi ile aranan, çok sevilip sayılan bir büyüğü Güzelçamlı ‘nın.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nce düzenledikleri Bir Kitap Bir Yazar Projesi kapsamında kendisiyle ve onun sayesinde derneğin çok değerli üyesiyle tanıştım. Öylesine içten insanlardı ki bir aile havasında el birliğiyle topluma yararlı olmaya çabalıyorlardı. Bu aile ortamından etkilendim. Kendim Kuşadası ‘nda yaşamama rağman Güzelçamlı ‘daki bu derneklere üye oldum. Sait öğretmenimiz de her iki derneğin onursal başkanı. Karşısında herkesin düğmelerini iliklediği çok saygın bir kişilik. Funda hanım kendisini telefonla arayıp bizim sergiyi ziyarete geldiğimizi söyleyerek görüşmek istediğimizi söyledi ve davet etti. Ben biraz utanarak “keşke yormasaydık, neredeyse biz onun yanına gitseydik” dedim ama arkadaşım, öğretmenimizin bunu sorun etmeyeceğini, bizi gördüğü için mutlu olacağını söyledi. Az sonra öğretmenimiz geldi. Doyamadığımız bir sohbetten sonra vedalaştık. Durakta bir süre minibüs bekledik. O sırada Sait ögretmenimiz yanımıza geldi. “Ne zahmet ettiniz?” öğretmenim dediysek de bizi uğurlamak için geldiğini, oturduğu yerden uğurlamanın içine sinmediğini söyledi. İşte o an gözyaşlarına sahip olma ânıydı. Ayrıldıktan sonra uzun süre konuşamadık arkadaşlarla. Hepimiz çok duygulanmıştık. Boğazımıza tıkanan kocaman bir yumruk ve sızlayan burunlarla döndük evlerimize…