Türkiye’deki bitmeyen eğitim sistemi tartışması bir kez daha ülke gündeminde..

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı verilen yeni eğitim felsefesi gündemde ama dikkatlice bakılırsa geçmişi kötülemekten başka bir şey önermiyor.

Geçmişte eğitim alan tüm kuşaklar bu sisteme göre potansiyel suçlu.

Kendi tarihine, irfanına yabancı, milletinin değerlerinden uzak bir nesil diye aşağılanan suçlanan nesil, eğer bizim çilekeş nesil ise,  çok yanılıyorlar…

Maarif Modelini savunanlar bizleri vatanına milletine yabancı kişiler olarak görüyor olmalı.

Öncelikle bu tanım protesto edilmeli.

Bizler tarihine, irfanına yabancı, milletinin değerlerine uzak bir nesil hiç olmadık…

Hep tarihimize saygılı olduk, bütün yanlış tercihlere ve uygulamalara rağmen ülkemizde yaşamaktan vazgeçmedik.

Bir kere, doğruları savunan bir eğitim sistemi kendinden önceki eğitim görmüş kuşağı aşağılayamaz.

Tarihini öğrenmek için insanın içinde bir merak olması gerekir,  eğitim sistemi ile dikte edemezsiniz..

Ve tarih tek kaynaktan öğrenilecek bir bilim değildir…Tam tersi pek çok kaynaktan beslenmek gerekmektedir..

Açıkçası, Maarif Modeli denilen daha ismi Türkçe olmayan model, Türkçe’yi nasıl öğretecek, bunu gerçekten merak ediyorum…Öte yandan, Türkçe kullanımının giderek azınlığa düştüğü bir ülkede hangi milletin değerlerinden söz edilmekte..

Bir grup sözde eğitimci; Cumhuriyet döneminde eğitim sisteminin tarihini bilmeyen, irfanına yabancı , milletinin değerlerine yabancı nesil yetiştiğini iddia ederken, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin bunları ortadan kaldıracağını iddia etmekte ve değişikliğin amacını bu şekilde izah etmekte..

Eğitim Sendikaları ise, gerici bir eğitim sisteminin radikal bir dönüşüm için yola çıktığını iddia etmekte.

Özetle söylemek gerekiyor ki, bu tartışmalar bile eğitimi değersizleştirip, kuşkulanılacak, uzak durulacak  bir alan haline getiriyor.

Ülkemiz için karanlık bir sürece dur diyelim.. Cumhuriyet Halk Partisi mücadelesini bu alana kaydırmalıdır.