18 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirilen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleri öncesinde mevcut TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin adaylığının AKP iktidarı temsilcilerince desteklendiği ve karşısına çıkan adayların siyasi baskılarla geri çektirilmeye çalışıldığı iddiaları kamuoyunda ve basında çokça tartışılmıştır.

Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor gibi Türk Futbolunun öncü kulüpleri başta olmak üzere birçok kulübün camiası ve taraftarlarıyla birlikte mevcut TFF Başkanına tepki göstermesine ve istifa çağrıları yapılmasına rağmen; AKP iktidarının ve AKP’ye yakın isimlerin ısrarlı bir şekilde Mehmet Büyükekşi’nin başkanlığını desteklediği bilinmektedir.

Bağımsız ve tarafsız bir yapıda olması gereken TFF, özellikle son yıllarda AKP’nin arka bahçesine çevrilmiştir. Futbol geçmişi olmayan futboldan anlamayan holding patronları sırf AKP’ye yakınlıkları ve belirli kişilerle çıkar birliği yaptıkları için TFF’ye başkan yapılmışlardır.

Özellikle Süper Lig’de futbol müsabakalarında istenmeyen olaylar ve olaylar karşısında TFF’ce alınan tartışmalı kararlar ve son olarak Suudi Arabistan’daki Süper Kupa finalinde yaşanan skandal olaylar TFF yönetiminin başarısız yönetimini ortaya koymuştur.

Tüm bu başarısız yönetim anlayışına rağmen iktidarın başarısızlıkta ısrar etmesi ve başarısız TFF başkanına arka çıkması herkesin kafasında “acaba bunların arasında nasıl bir ilişki var” şeklinde soru işareti oluşturmaktadır.

Kulüplerin TFF yönetimine ve hakemlere güven duymadığı; taraftarların sahaya girerek futbolculara saldırdığı, kulüp başkanının hakem yumrukladığı, takımlarının isyan ederek sahadan çekildiği sezonların ve Türk Futboluna yakışmayan olayların tekrarlanmaması için siyasi iktidar Türk Futbolundan ve TFF’den elini çekmeli, TFF seçimlerine müdahale edilmemeli, kulüplere ve kulüp başkanlarına baskı kurulmamalı ve TFF’nin özerk yapısına saygı duyulmalıdır. Aksi halde Türk Futbolu geriye gitmeye devam edecektir.

En önemlisi de kulüplerimizi günden güne borç batağına sürükleyen, Türk Futbolunun marka değerini hak ettiği seviyeye çıkaramayan ve futbolu sadece bir ticaret alanı olarak gören yönetim anlayışından bir an önce kurtulmak gerekir.

Bu doğrultuda TFF Başkanlığı seçimi sürecinde kamuoyunda tartışılan tüm iddiaların araştırılarak Türk Futboluna zarar veren yapıların ortaya çıkarılması ve Türk Futbolunun bağımsız, tarafsız, güvenilir ve şeffaf isimlerle yönetilmesini sağlamak için gerekli adımların atılması amacıyla bir Meclis Araştırması açılması gerekli görülmüştür.