DOLAR
Alış: 34.44
Satış: 34.57
EURO
Alış: 35.95
Satış: 36.10
GBP
Alış: 43.12
Satış: 43.44
Bir Babanın Vasiyeti ( Mesel )
Zamanın birinde bir baba hasta yatağında iken oğlunu yanına çağırır. “Ben yolcuyum oğlum, beni iyi dinle sana bir vasiyetim var” der. Oğlu da “buyur baba, vasiyetin nedir bilmek isterim ve mutlaka onu yerine getireceğim “der. Baba oğluna der ki ” şu yastığımın içinde iki kese altın var, her kesede iki yüz adet altın vardır. Bu keselerden biri senindir. Helali hoş olsun sana. Ama ve lakin ikinci kese ise senin değildir. Ben onu da bu memleketin en ünlü ve en büyük eşkıyasına bırakıyorum. Ben ölünce bu ikinci keseyi alacaksın ve memleketin en büyük eşkıyasını arayıp bulacaksın ve ona vereceksin. Bu sana kesin vasiyetimdir. Yerine getirmezsen babalık hakkımı sana helal etmem” der. Oğlunun hoşuna gitmese de “başım gözüm üstüne baba. Senin vasiyetini mutlaka yerine getireceğim”der. Baba iki gün sonra hayata veda edince ve yas- matem işi de bitince oğlu kolları sıvar, altın keselerini alır ve yollara düşer.
O dağ senin bu bel benim demeden gezer ve pek çok araştırma yaparak memleketin en büyük eşkıyasını bulmaya çalışır. Derken günlerce yaptığı araştırmalardan sonra memleketin en büyük eşkıyasının Kımıl dağında olduğuna kanaat getirir ve Kımıl dağının yolunu tutar. Gide gide dağın eteklerine ulaşır. Derken daha neredeyim demeye kalmadan eşkıyanın adamları etrafını sarar ve yakalayıp derdest ederler. “Ne arıyorsun melun ” diye sorguya çekerler. Adam “ben baş eşkıya ile görüşmeye geldim, onunla işim var” diye cevaplar. “Bize söyle nedir işin” diye zorlasalar da söylemez. “Ancak baş eşkıyaya söyleyebilirim işim çok mühimdir” der. Bunun üzerine namlı ve büyük eşkıyanın yanına götürürler. Eşkıyalar durumu izah ederler. “Ormanda yakaladık ne ettikse söylemedi illa da seninle görüşeceğini söyledi, biz de getirdik” deyince baş eşkıya “söyle bakalım nedir derdin” diye sorar. Adam hikayesini anlatır “baba vasiyetini yerine getirmek için aylardır dolaşıyorum. Yaptığım araştırmalardan en büyük eşkıyanın sen olduğuna karar verdim. Babamın vasiyeti gereği bu iki yüz altını sana vermem gerekir. Bunu lütfedip alırsan mutlu olurum. Dolaşmaktan tükendim, ayaklarıma kara sular indi, al da kurtar beni bu yükten ” diye yalvarır adeta. Baş eşkıya şöyle bir düşünür, adama bakar ve der ki evladım “ben büyük bir eşkıyayım bu doğru.
Ama ben bu altınları senden alamam”. Günlerdir dolaşmaktan tükenmiş adam “neden alamazsın ki” diye sorar. Eşkıya der ki ” evladım ben büyüğüm ama benden daha büyük bir eşkıya var sen bu kese altını götürüp ona vereceksin” “Kim bu daha büyük eşkıya” diye sorunca da “Benden büyük olan eşkıya şu kentin baş kadısıdır. Sen bu keseni al götür kentin baş kadısına ver, o benden daha büyük eşkıyadır ” der. Adamlarına da emir verir “şunu şehrin yakınlarına kadar götürüp bırakın ve gelin” der. Adam şehirde araya araya kadının makamını bulur ve huzura çıkar, baştan sona hikayeyi bir bir anlatır. Kadı hikayeyi dinler. Bunun üzerine kükreyip köpürerek ” o eşkıya parçası benim için nasıl bunları söyler ” diye verip veriştirir ama iki yüz altının içinde bulunduğu keseden de gözlerini ayıramaz. Adam da adeta yalvararak ” aman kadı hazretleri bir yolu yok mu bu altınları alsanız da ben de baba vasiyetini yerine getirmiş olsam “der. Bunun üzerine kadı bir iki dakika düşünür ve ” bir yolu olmalı ben şu kitaba bakayım” der ve kara kaplı kitabın sayfalarını çevirir.
Bir kaç dakikadan sonra” buldum” der. “Kitaba göre bir yolu var.” “Nedir yolu ” diye sorar yorgun adam. Kadı der ki ” evladım ben şimdi bunları alırsam günah işlemiş olurum. Olmaz, alamam. Ama sana bir şey satarsam karşılığında altınları alırsam o zaman helal olur” der. Adam sevinir ” peki nasıl yapacağız” der. Kadı adamın elinden tutarak pencerenin önüne götürür ve adama sorar. “Pencereden bak bakalım ne görüyorsun ” der. Adam ” dışarda diz boyu kar var. der. Bunun üzerine kadı der ki ” işte ben sana bu beş dönüm arazimdeki karı satacağım. O zaman altınları hak etmiş olurum ve helale girer.” Adam da “efendim ben kurtulayım da bu altınlardan, nasıl derseniz öyle yapalım ” der. Kadı efendi hemen kağıt kalem çıkararak bir sözleşme hazırlar, imzalar atılır. Ve beş dönüm arazideki karı adama satmış olur. Altın dolu keseyi de memnuniyetle alır. Adamcağız da baba Vasiyetinin gereğini yerine getirmenin rahatlığı ile şehrin hanlarından birine giderek konaklar. Sabahın aydınlanması ile uyandığında kadı’ nın gönderdiği zabitleri karşısında bulur.
Ne oluyor demeye kalmadan yaka paça adamı kadının huzuruna çıkarırlar. Kadı öfkeli ve kızgın bir sele ” bre melun ben sana bahçemdeki karı akşam satmadım mı ” diye sorar. Evet sattınız “der ” İyi de madem satın aldın bu kar bahçemde neden duruyor böyle? Niye malını alıp götürmedin? Akşamdan beri arazimi neden malınla işgal ediyorsun? Karı neden toplayıp götürmedin?” Adam şaşkın ve bitkindir. “İyi de kadı efendi bunca karı alıp nereye götürebilirim ki.” “Ben anlamam der kadı. Bunu karı alırken düşünecektin. Karı alıp arazimi boşalt yoksa hapis cezasına çarptırırım” der. “Bir yolu yok mu kadı efendi hazretleri” der.
Kadı yeniden kitabı kurcalar ve “buldum” der. “Şimdi sen arazimi işgal etmenin karşılığı olarak babanın senin için bıraktığı diğer altın kesesini vereceksin. Böylece hapis cezasından kurtulacaksın” “Araziyi işgalin bedeli olarak mı” der adam. “Evet ” der kadı” işgaliye bedeli.” , Adam çar naçar kabul eder kendi kesesini de verir kadıya” ve serbest bırakılır. Kadılık makamından çıkınca önünü Kımıl dağına doğru çevirerek ” ey kurban olduğum eşkıya başı sen haklıymışsın senden büyük olan eşkıya bu kentin kadısı imiş” der ve evine dönmek için yola düşer.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
BİR KUŞADASI MASALI
-
YARDIM KAMPANYALARI NASIL OLMALI
-
KLİMA KULLANMAK ARTIK ÇOK ZOR !
-
İYİ PARTİ’DE FRENLER TUTMUYOR
-
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE GERÇEKLER
-
İYİ PARTİ NASIL KURTULUR
-
AİLE HEKİMLERİMİZE SABIR VE KOLAYLIKLAR DİLİYORUM !
-
KUŞADASI CHP’NİN ALTYAPISI
-
ORTAKLAŞA ÇALIŞMA YENİ PROJELER
-
SİZDE HİÇ VİCDAN YOK MU ?
-
SELÇUK VE KUŞADASI GERÇEĞİ
-
Doyumsuz İnsan Doğası Canlı Yaşamın sonunu Getirebilir