“Işıklar Şehri” olarak da anılan Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ve ilk kez bir stadyum dışında gerçekleşen Olimpiyat Oyunları açılış törenini baştan sona izledim.
Dün geceki şölen, sanatın Dünya’daki önemini gücünü ve ülkelere nasıl katma değer kattığının ispatıydı.
Yoğun yağmura rağmen gerçekleştirilen ışık gösterileri, havai fişekler ;
Fransa’nın tarihi ve kültürel zenginliklerinin,
Seine Nehri üzerinde sergilenen canlı performanslar büyüleyici masal gibi bir atmosfer yaratmış.
Baştan aşağı sürükleyici senaryo ve 3 bin dansçı ile açılış seremonisi için hazırlayan
tasarlayan sanat direktörlüğünü yapan kişi Fransız yönetmen ve aktör Thomas Jolly’ di, bence alkışı hak ediyor.
Fransa, Paris olimpiyatlarını sloganı toplumsal cinsiyet eşitliği idi biraz dozunu kaçırmış olsalar da…
Seromoni boyunca Olimpiyat Meşalesi’nin Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali, Alexandre Köprüsü ve Eyfel Kulesi gibi Paris’in simge yapılarında gezdirilirken, senaryoda Victor Hugo’nun “Sefiller” eseri ve Fransız Devrimi ile Fransa’nın “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganını temsil eden “Marienne” gibi önemli kültürel değerlere vurgu yapıldı.
Olimpiyat ateşi bile farklıydı .İnce düşünülmüş ayrıntı ise fosil yakıtlar yerine elektrikle beslenmesiyle önceki oyunlardan oldukça farklıydı.
Tasarımcısı Mathieu Lehanneur, 1783 yılında ilk sıcak hava balonun Fransız mucitler olan Montgolfier kardeşlere saygı duruşu niteliği taşıyan bir tasarımla, Olimpiyat tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir esere imza atmış oldu ..
İster istemez karşılaştırma yaptım ve imrenerek ve hüzünle karışık. Tarihin ve kültürel zenginliklerinin sanatla yoğurulması.
Sanatın gücünün ekonomiye katkısını bilmem biliyor mu, ülkeleri yönetenler.
Fransa Dünya’nın 6.büyúk ekonomisi. Geçen sene Louvre Müzesine sadece 10.2 milyon kişi ziyaret etmiş .Yaklaşık 35.000 kadar tarihî sanat eseri olan müzenin ziyaret2024 Olimpiyat Oyunları öncesinde 17 Euro’dan 22 Euro’ya çıkartıldı.
Biz olimpiyatları İstanbul’da yapıyor olsaydık, ne yapardık ? …TRT nin ve şu anki bürokrasinin vizyonsuzluğu ile Her yerde zaten ünlü bir İrlanda grubundan kopya olan dans gösterisi Anadolu Ateşi yada habire orada burada sema yapan semazenler mi, sergilenecekti. Apış arası sanat diyerek Baleyi yasaklayan, artistlik buz dansı şampiyonasında sporcuları buzlayan , başa çıkamayınca toptan göstermeyenler.. Kültürü bilgisi eksik bakan ve danışmanlarla Kopyacı 3.sıníf TV programlarına çıkan vizyonsuz torpilli tasarımcılarla olmaz bu iş…
Kültürümüz ve tarihimiz o kadar güçlü iken maalesef organizasyonda sıfırız .. Köşe başında kendini tekrar eden gençleri desteklemeyen köhne sanatçılarımız da Avrupa standartlarına maalesef ulaşamıyor. Elbette çok yetenekli umut eden insanlarımız var . Ekonomik destek alamadıklarından hayallerinden vazgeçen sanatçılarımızı tasarımcılarımızı, cevherlerimizi harcıyoruz. Acilen yöneticiler de kendini yenilenmeli, işin ehli kim varsa onlara tam destek vermelidir.. Ülke ekonomisi toprak satmakla başka ülkelere maden aramaya açmakla değil her yönden üretimle güçlenir ..Sanat ve kültür insanları da bundan pay almalıdır.
Fahriye Çıtaklı