CHP’li belediyelerin işi zor.

AK Partili belediyeler ne yapsa haber olmuyor, ama CHP’li belediyeler için aynı durum söz konusu değil.

Bu anlamda çok daha dikkatli olmak zorundalar.

CHP’li Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e sabah akşam “hırsız” diyen muhalif bir ekip var.

Biz de diyoruz ki, Ömer Günel adına hangi mahkemede hüküm verilmiş?

Hangi yargı kararı hırsız olduğunu belgelemiş, ortaya belge koyun diyoruz.

Bize söylenen aynen şu:

Siz hırsızları koruyorsunuz, savunuyorsunuz.

Peki kardeşim, bir gazeteci belgesiz, yargı kararı olmadan nasıl yazı yazıp, herhangi birini hırsız ilan edebilir.

Mutlaka birileri, ki bunların kim olduğu ayan beyan belli, sen yaz ben arkandayım, ne ceza gelecekse ben öderim diyordur.

Kusura bakmayın beyler, bizim arkamızda böyle birileri yok.

Kara para aklayıcıları, mafyatik işadamları, sözde avukatlar bizim arkamızda durmuyor.

Biz mütevazi bir şekilde işimizi yapıyoruz.

Bize servis edilen her habere bakıyoruz.

Hukuk kurallarına uygun mu, suç mu, suç değil mi?

Üç kuruş için mahkemelerden ceza alıp cezaevlerinde yatmıyoruz.

Çıkınca; ilk işimiz bize üç kuruş verip, iftira attıranları ifşa etmiyoruz.

Siz bizim hırsızları koruduğumuzu iddia ediyorsunuz ya; üzeri kapalı biçimde..

Biz, asıl hırsızların ülkeyi yoksulluğa mahkum eden politikaları üretenler olduğunu açık açık yazıyoruz.

Yani hırsızları korumuyoruz.

Yereldeki üç beş aktörün kendi aralarındaki ayak oyunlarına alet olmuyoruz.

Sizin istediğiniz şekilde küfür etmiyoruz.

Ha bol bol küfür işittiğimiz de oldu.

Ama laf sahibine aittir deyip, gerekli yerlere şikayetimizi yaptık.

Özetle şunu söylemek istiyorum.

Kitap yazıp insanları töhmet altında bırakanları savunmak ne demek?

Küfür edenlerin yanında durmak ne demek?

Atatürk düşmanlarının gazetelerini paylaşmak ne demek?

Bunlar aşağılık işler değil mi?

Bugüne dek düşmanıma bile, hüküm giymediği bir suçtan dolayı yazılı ya da sözlü iftirada bulunmadım.

Bu hırsızları savunduğumuz anlamına mı geliyor?

Yargı, yani hukuk, düzen anlamına gelir.

Biz yargısız infazların karşısında, hak arayanın yanında olmaya devam edeceğiz.

Basın; tıpkı adliye gibi hak arama kapısıdır…

Ergün Poyraz’ı savunanlar ile aramızdaki fark budur.