DOLAR
Alış: 34.44
Satış: 34.57
EURO
Alış: 35.95
Satış: 36.10
GBP
Alış: 43.12
Satış: 43.44
SAĞLIK, BARINMA , EĞİTİM VE İŞ
Yaşadığımız Dünya adaletsiz bir Dünyadır. Yaşam olanakları bakımından herkes fırsat ve imkan eşitliğinde eşit durumda değil. Maddi olanakları olanlar çok rahat ve bolluk içinde yaşarken olmayanlar Dünya’ya geldiklerine adeta bin pişman olarak yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar. Koşullar bu kadar farklı ve adaletsiz. Oysa uygarlaşma, yani insanlaşma yolculuğunda bir hayli yol alınmıştır. İnsanlaşma süreci tamamlanmış bir süreç olmamakla beraber bir hayli yol alındığı da açıktır. İnsanlaşma yolculuğu ve süreci devam etmektedir. Artık yüz yıl öncesine kadar süren açlıktan ölümlerin önü kesilmiştir. Yine yüz yıl öncesine kadar olduğu gibi salgın hastalıklar Dünya nüfusunun yer yer yarısını, yada dörtte üçünü öldüren durumdan çıkarılmıştır.
Gelişen tıp bilimi salgınlara kısa sürede çare üretecek veri- bilgi birikimine ve teknolojik imkanlara sahiptir. Nano teknolojideki düzey ve imkanlar salgın yaratan virüslerin genomunu ve mutasyonlarını anlama – çözümleme ve buna göre karşı tedbirler üretme imkanı vermektedir. Savaşlar ve insan türünün birbirini kırma durumu da yüz yıl öncesine kadar olan savaş ve kırımlara göre sınırlı hal almış bulunuyor. Özetle insanlık bu üç belanın da tam olmasa da üstesinden gelmede bir hayli yol almış bulunuyor. Ancak ne var ki orman yasası yerine yaşamda “insan” yasasını henüz geliştirebilmiş ve egemen kılabilmiş değildir. Bundan dolayıdır ki henüz güçlüler iyi yaşarken ve boruları öterken güçsüzler sürünerek yaşamaya devam etmektedir. “İnsan ” yasasının adım adım orman yasasının yerine geçirilmesi- ikame edilmesi günün acil ve ana ihtiyacı olarak ele alınmalı ve geliştirilmelidir. İnsan türünün ana gündemi bu olmalıdır.
Bunun için asgari zemin insan olarak doğmuş her bir bireyin dört temel ihtiyacının toplumcu- kamucu bir perspektif ile çözüme kavuşturulmasıdır. Bu dört temel ihtiyaç; Barınma, eğitim, sağlık hizmet ve ihtiyaçları ile iş ihtiyacının karşılanmasıdır. Barınma ihtiyacı kişinin kendi çabasına bırakılmaktan çıkarılmalı ve kamu politikası olarak devlet tarafından her yurttaşa sağlanmalıdır. Mevcut koşullarda her yurttaşın kendi imkanları ile barınma sorununu çözmesi ve konut sahibi olması imkansızdır. Barınma sorunu yaşayan nüfusun çoğunluğunu oluşturan popülasyonun mutsuz ve sağlıksız olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekir. Öte yandan eğitimde imkan ve fırsat eşitliğinin olabilmesi için de eğitim politikasının kamu eli ile yapılması bu alanın özel teşebbüse verilmemesi şarttır.
Özel okullar ve paralı eğitim siyaseti adaletsiz yaşamı ve eşitsizliği körükleyen ve büyüten bir yaklaşımdır. Parası olanın iyi eğitim alması olmayanın okuyamaması tam bir adaletsizlik oluştururken yeteneklerin açığa çıkmasının da önünü tıkamaktadır. Aynı şekilde sağlık hizmetlerinde de paranın geçer akçe olması, parası olmayanın sağlık hizmetini parası olana göre kısıtlı alması kabul edilebilir bir durum olamaz. İnsan uygarlığı geldiği bu düzeye denk sağlık, eğitim hizmet ve fırsat eşitliğini sağlamak durumundadır. Aynı şekilde beslenme ve diğer ihtiyaçlarını karşılaya bilmesi için her yurttaşa iş ve çalışma şansı ve ortamı yaratma görevi de uygarlığındır.
Devlet denen olgu bütün Dünyada bu dört ana gereksinimi karşılayacak anayasal eksende oluşturulmalı ve yeniden düzenlenmelidir. Ancak bunu başardığında türümüz orman yasasının çekim merkezinden kopabilecek ve ” insan olma” yasasını geliştirebilmiş olacaktır. Dünyamızdaki yer altı ve yer üstü varlıklar ve değerler ile teknolojik düzeyin üretimde yarattığı bolluk ve düzey tüm Dünya’da bu dört temel hizmet ve ihtiyacı kamucu politikalarla egemen kılmak için yeterlidir ve hatta fazladır. Eksik olan şey türümüzün bu yönde irade ve istem geliştirmesindeki yetersizliktir.
Doğan Karaağaç 12 Eylül 2024
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
YARDIM KAMPANYALARI NASIL OLMALI
-
KLİMA KULLANMAK ARTIK ÇOK ZOR !
-
İYİ PARTİ’DE FRENLER TUTMUYOR
-
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE GERÇEKLER
-
İYİ PARTİ NASIL KURTULUR
-
AİLE HEKİMLERİMİZE SABIR VE KOLAYLIKLAR DİLİYORUM !
-
KUŞADASI CHP’NİN ALTYAPISI
-
ORTAKLAŞA ÇALIŞMA YENİ PROJELER
-
SİZDE HİÇ VİCDAN YOK MU ?
-
SELÇUK VE KUŞADASI GERÇEĞİ
-
Doyumsuz İnsan Doğası Canlı Yaşamın sonunu Getirebilir
-
OPERASYONEL GAZETECİLİK