Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık, Aras Bulut…

Bunlar, Selçuk’taki yangında ölen çocuklarımızın isimleri.

Hepimizin aklında kalsın, lütfen hiç unutulmasın.

Tıpkı, Narin gibi bunlar için de ortalık ayağa kalksın…

Ya da vicdanımız sızım sızım sızlasın.

Ben bu çocukların hikayesine benzer nice hikayelere tanıklık ettim, meslek yaşamımda…

Babaları hapiste, anneleri masaj salonlarında çalışan, dört kız kardeşin hikayesi de yüreğimde…

Kim bilir daha başka nerelerde ne dramlar yaşanmakta.

Ama biz sadece kendi konforumuzda yaşadığımız için bu dramları göremiyoruz.

Kendi sokağımızın ekonomik durumuna göre değerlendirmelerde bulunuyor ve hayatı öyle yorumluyoruz..

Dramları görmemek için büyük bir çaba harcıyoruz.

Kimimiz kafasını kitaplara gömüyor, kimimiz ise duvarlara..

İşte; bu durum daha çok ölümlere, daha çok insan kaybına neden oluyor.

Ülkemizde büyük bir yoksulluk ve yoksunluk yaşanırken, hepimize büyük bir görev düşmekte…

Ortak çalışmalıyız ki, bu büyük dramların önüne geçelim…

Bizim gazetemizin bulunduğu sokak, Kuşadası’nın yoksulluğu ile varsıllığının kesiştiği bir sokak.

İki adımda yoksulluğu, üç adımda da zenginliği görmekteyiz.

Hangisini görmek istersek o tarafa bakıyoruz.

Baktığımız yerde de Kuşadası Belediyesi’nin hizmetleri ile karşılaşıyoruz.

İşyerimin karşısındaki Çelik apartmanına her gün Kuşadası Belediyesi’nin süt dağıtım aracı geliyor…Bir anne kapıda bekliyor, sütü alıp evine giriyor…5 çocuklu bir aile, çocukların yaşları birbirine yakın…

Biraz ileride bir aile belediyeden gelecek kömür desteği için kapıda bekliyor.

Biraz ötede de, yerel yönetimin gıda desteği için gözü yollarda bir yaşlı teyze var…

İşte bizim penceremizden görünen bunlar…

Tüm bunlara yetişmeye çalışan bir Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel var…

Sorumluluğu büyük, Kuşadası bir turizm kenti..

Burada Selçuk’taki yaşanan facia yaşansa tüm dünya duyar, büyük bir olay olur…

Ne yazık ki, Selçuk’taki çocukların ismi bile bilinmiyor, iki günde unutuldu.

İşte 20 kilometre ötemizdeki acı gerçek…