Türkiye’yi tahdit etmeyen bir sen kalmıştın Dugin efendi. Rus stratejist Aleksandr Dugin, Suriye’deki gelişmelerle ilgili yaptığı paylaşımda “Kemal’in Türkiye’sinin sonu başladı, yapmadıklarımızı yapacağız, pişman olacaksınız ama çok geç olacak” demişti. Sonra paylaşımı silip yeni açıklamalar yaptı: Yeni paylaşımı şu; “Suriye’de Ruslar olmazsa, Erdoğan çok önemli bir müttefikini ve dostunu kaybeder. 2015’teki gerilimde ve FETÖ darbesinde Erdoğan’a yardım için çok şey yaptık. Rusya Türkiye’ye zarar vermeyecek ama bu ihanetten sonra yardıma gelmesi zor.” Neyin ihaneti Dugin efendi.? Sen mi karar vereceksin Türkiyenin izleyeceği politikaya? Kemalin Türkiye’sinin temellerinin harcı şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuştur. Hiç şüphen olmasın.Türkiye Cumhuriyeti varlığını ilelebet, daha da güçlenerek sürdürecektir. Haa, bu arada itiraf etmeliyim ki, “Kemalin Türkiyesi” tabirin çok hoşuma gitti. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN TÜRKİYESİ deseydin daha güzel olurdu. Gerçi bizde de Atatürk demekten imtina edenler var. Neyse, sen işine bak. Putin’e akıl vermeye devam et.

Bak! Şamdaki Sedneya hapishanesindeki kan donduran görüntüleri ve haberleri izlerken Rusya’daki hapishaneler geldi aklıma. Birkaç yıl önce, Moskova’nın 5000 km doğusunda, Sibirya bölgesindeki IRKUTSK hapishanesinde yapılan işkence görüntüleri sosyal medyaya sızdırılmıştı. Tüm dünyayı şok eden görüntülerin Şam’daki Sedneya hapishanesinden hiç farkı yok. Sen bilirsin, kim kurdu acaba Suriyedeki hapishaneleri? Gerçi hapishaneler konusunda bizim de sicilimiz temiz değil. 1980 Temmuzunda açılan ve o dönem adı 5 No’lu Askeri Cezaevi olan Diyarbakır Cezaevi, 2022 yılı Ekim ayında boşaltılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmişti. 12 Eylül askeri darbesinden sonra ağır işkence olaylarıyla gündeme gelmişti. Bu hapishaneden sağ kurtulmayı başaran Nusret isminde bir arkadaşım işkencelerle yıpranan vücudu nedeniyle çok genç yaşta aramızdan ayrılmıştı. Nusretin anlattıkları da Rusya ve Suriye’deki hapishanelerde yaşananlardan farklı değildi. Fakat biz o dönemi çoktan kapattık.

Bu yazıyı yazmaya, Dugin’in Türkiye’yi tehdit eden o sözlerinden sonra karar verdim. Bu arada Irkutsk hapishanesindeki o iğrenç görüntüleri yeniden izledim. Tabii tamamını değil. Tamamını izlemeyi midem kaldırmadı. Internette hala duruyor. Mideniz kaldırırsa izleyebilirsiniz.

Bu Dugin ilginç bir karakter. 1962 doğumlu. Çok isabetli stratejik öngörüleri ile tanınıyor. Çok sayıda kitabı var 9 dil biliyor. Aleksandr Gelyeviç Dugin, Rus siyaset bilimci ve faşist görüşleriyle tanınan bir strateji uzmanı. Kremlin ve Rus ordusuyla yakın ilişkisiyle tanınınıyor. Putin’in de akıl hocası .

Aleksandr Dugin, SSCB sonrasında Rusya’nın uluslararası arenada önemli siyasi aktörlerinden biri olarak öne çıktı. ABD’nin 1990’ların başında liberalizmin tek taraflı zaferini ilan ettiği günlerden bu yana dünyanın çok kutuplu bir yöne gitmekte olduğunu yazmıştı. Bu son derece isabetli bir öngörü. Zeki bir insan olduğu ortada. Muhtemelen ani refleksle o paylaşımı yaptı.

Bir dönem Rusya’da Sibirya bölgesinde bulunmuştum. Rusları yakından tanıma imkanım olmuştu Benim tanıdığım Ruslar kolay kolay tükürdüğünü yalamaz. Paylaşımını sildiğini göre demek ki kulağı çekildi. Çizmeyi aşmayacaksın, Değişen dünya düzeninde, Rusya’nın ve Türkiye’nin birbirine çok ihtiyacı var. İlişkileri bozmanın lüzumu yok!

Bugün “Tarihin Sonu ve Son İnsan” gibi Batıcı tezler artık Batılı aydınlar tarafından bile itibar görmüyor. Amerikalı siyaset bilimci Francis Fukuyama 1992 yılında yazdığı kitapta bu tezi anlatır.) Artık herkes dünyanın kalbi Avrasya’daki gelişmeleri çok daha dikkatle izliyor, bölgedeki büyük kamplaşmada yerini alıyor. Avrasya bugün Suriye, Türkiye, Rusya, İran, Irak ve hatta Güney Çin Denizi’nde insanlığın geleceğinin çizileceği büyük mücadelelerin alanıdır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın yeni dünya düzeninde Türkiye’de en güçlü aktörlerden biri olacaktır. Böyle tehditlerlerle Türkiye’ye ayar vermek kimsenin haddine değildir.

İlyas Erbay