Eleştirilmekten hoşlanırım, hele hele yapıcı eleştirilerden.

Ancak, olmamış şeylerin, tarafıma yönelik, olmuş gibi anlatılmasından hiç hoşlanmam.

Seçim döneminde bu hoş olmayan, nahoş durumları çok yaşadım.

Sahte hesaplardan özelim ile ilgili inanılmaz yanlış bilgiler verildi, adeta linç edildim, aile ilişkilerim mahremiyetinden çıkarıldı, siyasi malzeme yapıldı…Mezarda yatan insanlarla uğraşıldı, ayıp ve terbiyesizlik kriterlerinde ne varsa yapıldı.

Bunları paylaşanlar ve beğeni yapanlar oldu…Çoğunu sayfamdan sildim, geçmişte arkadaş bildiklerimle temasımı kestim. İçlerinden yazar olduğunu iddia eden bir meczup, dün bana da hakaret eden sahte sayfaların yalan yazdığını öğrenmiş…(Kendisine saldırılınca aklı yerine gelmiş)

Keşke biraz araştırsaymış, araştırmadan sahte hesap paylaşanların, yazar olabileceğine inanmıyorum.

Bu zat benimle ilgili en ağır hakaretleri paylaştı, hiç düşünmedi mi bu kadın acaba bu yazılanlar gibi mi? Bu kadar basit mi birilerine yönelik hakaretleri açık açık fotoğraflarını da kullanarak paylaşım yapmak.

Şimdi çıkmış, suçtan kurtulmak için, Kuşadası için faydalı bir sayfa sanıyordum mazeretine sığınıyor.

Kuşadası için faydalı bir sayfada, ne zamandan beri kadınlara küfrediliyor, ölmüş eşleri siyasete alet ediliyor, be ahlaksız adam..

Bu adam, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel hakkında da sahte hesaplardan derlediği bilgilerle yalanlarla dolu bir kitap yazdı.

Utanmadan şimdi, bana verilen bilgiler yalanmış, aldatıldım demekte..

Be utanmaz, arlanmaz adam senin inandığın yalanlara kaç kişi inanmak durumunda kaldı.

Şimdi ağzındaki salyaları sil ve git kendine yeni hediyeler seç..

Ettiğin hakaretlerin karşılığında ne hediyeler aldığını sonra sosyal medyada paylaş…

Densiz, akılsız, ruhsuz adam…

Ben düşmanın bile mert olanını severim…