Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın dünkü deprem bilgilendirmesi Kuşadası halkının yoğun ilgisini çekti.

Hoca sözlerine başlamadan önce; Kuşadası benim evim, bu toplantı da eve dönüş gibi oldu diyerek, hepimize yakınlığını ifade etti.

Hakikaten de bizim Prof. Ercan hoca, zaten Kuşadalı.

Hatta Sökeli, Nazillili, Yenipazarlı, Buharkentli…

Yenipazar pidesini dünyaya tanıtan, Söke pidesi ile yarıştıran, ayrı bir paragraf açan hocanın tek misyonu deprem değil.

Türkçe bilgisi, deprem bilgisinden aşağıda değil.

Öte yandan son dönemde futbol yorumlarını da takip eden bir hayli kişi var.

Sosyal medyayı iyi kullanıyor ve gerçekten de Kuşadası’nda yaşıyor..

Bunu bir fırsata çevirmek mümkün mü?

Hoca’nın Kuşadası ile ilgili deprem saptamaları bir yana, renkli kişiliği diğer yanda…

Onun bu renkli kişiliğinin de değerlendirilmesi gerek.

Örneğin, hocamız iyi tadım yapıyor düşüncesindeyim, sokak festivaline , tüm gastronomi festivallerine davet edilmeli.

Öte yandan, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın sigara ve alkol ile mücadele eden bir aktivist olduğunu biliyor muyduk?

Özetle şunu söylemek istiyorum, depremler tahmin edilebilir doğa olayları değil.

Ancak, çeşitli öngörüler ve gözlemler nesilden nesile aktarılabilir, bilimin görevi de bu.

Bu nedenle de, yerin altının olduğu kadar yerin üstünün de kıymetini bilen Prof Dr. Övgün Ahmet Ercan’ı sizlere daha yakından tanıtmak istedim.

Dünkü, bilim insanı kimliğinin öneminin yanında, başkaca çok önemli alanlarda fikir beyan etmesi de renkli kişiliğinden olsa gerek…

Sadece profesör olarak değil, profili de etkili…