Kuşadası’nda 8 Mart hazırlıkları yürütülürken en geniş kitlelere ulaşmayı hedeflemek gerekiyor.

Bugünü kadınlar arasındaki bir sendrom haline dönüştürmek isteyenler var. 

Neden mi bunları yazıyorum..

Feminist kadınların ve Kent Konseyi önderliğinde etkinlik yapacak kadınların ayrı ayrı yürüyüş yapacaklarını üzüntüyle öğrendim.

Kaldı ki, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, kadınlara verdiği değer ile her geçen gün siyasete farklı bir değer katmakta.

Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı bir kadın, Ayşegül Dağlı…Kuşadası Belediye Başkan vekilleri sık sık kadın meclis üyeleri arasından belirlenmekte…

Kadınlara Atatürk Anıtı önünde verilen El Emeği sergisi muhteşem.

Şehrin her yerinde kadınlara el işi stantları veriliyor.

Ekonomik sıkıntısı olan kadınlara el uzatılıyor.

Kuşadası kadın dostu bir profil sergiliyor.. Bir grup kadın tarafından (feminist olduğunu iddia eden) Kuşadası’nda iki ayrı kadın yürüyüşü düzenlenmek istenmesi ve erkeklerin yürüyüşe dahil edilmek istenmemesi yanlış bir karar.

Oysa, geçtiğimiz yıl, tek ve güçlü bir yürüyüş düzenlenmişti, bence olması gereken de buydu.

Bu yıl iki ayrı yürüyüşün düzenlenmesini feminizm ile bağdaştırmak ne denli doğru?

Alternatif yürüyüşe gerekçe olarak, erkeklerin kahvehanelere kadınları almamasına misilleme gibi çocukça bir mazeret belirtiliyor.

Erkeklerin empati yapması isteniyor olabilir ama yöntem yanlış…

Erkeklerin kadınlara uyguladığı cinsiyet ayrımcılığını, kadınların da aynı şekilde ayrımcılık yaparak çözeceğine inanmıyorum.

Kadınların yöntemleri farklı olmalı.

Kuşadası’nda birikimli ve entelektüel yüzlerce kadın var. Bunların fikirleri alınabilirdi.

Kuşadası’nın ismini tüm Türkiye’ye duyuracak eylemler düzenlenebilirdi.

Papağan gibi ezberlenmiş bir mücadele hiç cazip değil.

Örneğin, yıl boyunca kadınların stantlarda işledikleri ürünlerden sembolik olanlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde denize bırakılarak, görsel bir şov gerçekleştirilebilir.

Örneğin, yıl boyunca kadınlar tarafından yapılan resimler El Heykelinde sergilenebilir.

Örneğin, yıl boyunca belirlenen kadınlara ait işletmeler 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ziyaret edilebilir.

Ayrı ayrı yürüyüş yaparak, erkekleri dışlayarak, belki de şahane bir fikir ürettiğinizi zannedebilirsiniz.

Ancak, bazen en şahane fikirler en kötü görüntülere neden olabilir.

Geçen yıl, erkekleri burada istemiyoruz diyerek, aramızdaki erkek muhabirleri bile kaçıran kadınlar tekrar bu tip çirkin görüntülerin sebebi olabilir.

Bunlar benim düşüncelerim.

Linç etmek isteyenler sıraya girebilir.

Hatta bir kınama bildirisi bile yayınlayabilirler.

Dikkat etsinler de bildirinin tarihi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olsun…