Kuşadası’ndaki üretici pazarlarının çoğalması gerekiyor.

Turizm; ekoloji ve ekolojik tarım turizmine doğru hızla dönüşüyor.

Bu anlamda her semtte kurulan pazarlarla doğal tarımsal üretime destek verilmiş olur.

Kuşadası Belediyesi bunu yapıyor, İkiçeşmelik, Ege ve Perşembe pazarları üreticiye nefes aldırıyor. Ancak, belediyenin tüm desteğine karşın bu pazarlara gelen üretici sayısında son dönemde önemli bir azalma var. Benzin ve tarımsal maliyetlerin artışı üreticinin pazara gelmesini engelliyor…Doğal ürünlerin biraz pahalı olması nedeniyle de üretici pazarları tüketici tarafından tercih edilmiyor.

Oysa, bu pazarlardaki üreticinin mutlaka desteklenmesi ve halkımızın cazibe noktası olması gerekmekte…Son kalan üreticilerin de, üretimden uzaklaşmaması adına rotamızı üretici semt pazarlarına çevirmeliyiz.

Bu pazarların turistler tarafından da ziyareti için Kuşadası’nın ana arterlerine levhaların asılması gerektiğini düşünüyorum.Hatta bu görsellerin, limandan itibaren asılması uygun olacaktır düşüncesindeyim…Bu hafta Perşembe Pazarını arayan iki kadını gördüğümde bu düşüncem daha da netleşti...Biz şehrin en önemli üretim noktalarını daha iyi tanıtabiliriz, bunun için öyle çok fırsatımız var ki…Limandaki taksilerin bile böyle bir görevleri olduğunu düşünüyorum..

Üretici pazarını doğal ürünler pazarı olarak limandan inen turistlere broşürler ile de tanıtabiliriz.

Bunun için pazarın içinden üreticilerden oluşan gönüllü bir ekip kurulabilir.

Özetle, dünya doğal beslenme arayışından.

Bizim de doğal ürünlerimiz var.

Neden bunları tanıtmayalım…

Un var, şeker var; helva yapmak lazım…