Kuşadası’nda hafta sonu iki önemli etkinlik vardı.

İkisi ile ilgili izlenimlerimi aktarmak istiyorum.

Cumartesi günü Tenis Kulübünün açılışı renkli görüntülere sahne oldu…Tenis son yılların en önemli sporlarından biri…Belirli bir sınıfın rağbet gösterdiği tenis sporunun son yıllarda geniş kitleler tarafından izlendiğini görmekteyiz…Antik Roma döneminden beri oynandığı iddia ediliyor, eğer böyle ise tarihsel bir spor diyebiliriz. Eskiden çıplak elle ya da eldivenle oynandığı biliniyor, şimdi onun yerini raketler alsa da yine de önemli olan kol kuvveti ve ayak bileği ustalığı..

Biz ailece Federer hayranıyız, çünkü tenis izlenmesi en keyifli oyunlar biri…Ancak, günümüzde futbol daha popüler olduğu için tenisin kıymeti pek bilinmiyor…Tenisin altyapısı adına Kuşadası’nda atılan adımları çok olumlu buluyorum, en azından futbol ile arasındaki adaletsiz durum bir parça ortadan kalkmış olacak…Aynı gün Kuşadasıspor’un profesyonel liglerden süper amatör lige düşmesi üzücü. Ancak futbol profesyonel olarak düşünülürse çok büyük bir fabrika ve insanlar bu fabrikada öğütülüyor.. Futbol büyük bir cendere…Tenis ise daha makul bir spor…

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in tenise göstermiş olduğu ilgi kentimiz için önemli bir gelişme…

Pazar günü ise Filistin ve Gazze İçin Yola Çık yürüyüşü vardı…Ancak bu yürüyüşte farklı bayraklar gördük. Türk bayrakları azınlıktaydı….Özgür Filistin sloganları ile Atatürk Bulvarında gerçekleştirilen yürüyüş dışarıdan gelen kişilerin daha çoğunlukta olduğu bir topluluktan oluşuyordu..

İzlenimim, bu tür yürüyüşlerin Filistin davasını unutturmama amaçlı olsa da, ülkede yaşanan kutuplaşma nedeniyle yeterince anlaşılamayacağı yönünde…Bu kadar kutuplaşmış bir ülkede Filistin davasının özgür bir biçimde değerlendirilmediği ortada..

Filistin yürüyüşünün CHP tarafından yapılmasının İstanbul’da engellendiği bir ülkede özgürlük çok net bir şekilde tartışılır..