Dün Hıdırellez kutlamalarında çocukların yaptıklarına dikkat ettim.

Çocuklar, denizin kenarına fidan dikti ve suladı, derin derin toprağı kazarak, depreme dayanıklı evler yaptı…

Neden derin kazıyorsun soruma böyle yanıt verdikleri için sayfama almayı uygun buldum…

Büyüklerse, çay semaverleri ile bol bol çay ve kahve içti, bazıları ise halay çekti, dans etti…

Dileklerinin ne olduğunu aşağı yukarı tahmin edebiliyorum; sağlıklı bir yaşam için gerekli olan iç ve dış koşulların hiçbir engelle karşılaşmaması..

Belki benim de dileğim bu olduğu için tahmin edebiliyorum.

Sağlık, yeryüzündeki en kıymetli bütünsellik, onsuz olmuyor.

Öte yandan, Dubai’deki SMA 2 tipi tedavisinin sona erdiğini öğrendiğim Çağla için mutluyum, ilk dileğimiz gerçekleşti bile…Çocuklar hasta olmasın, hasta olanlar bir an önce iyileşsin.

Çağla Deniz’in kampanyasının tamamlanacağına kimse inanmıyordu, biz inandık ve gerçek oldu…

Öncelikle inanmak gerekiyor, sonrasında da çok büyük efor sarf etmek..

Anne ve babayı, yakın akrabalarını yürekten kutluyorum.

Çağla Deniz benim de gazetecilik mesleğimi icra ederken, en çok saygı duyduğum işlerden biri oldu...

Mutluluk böyle bir şey…

Kampanyanın Kuşadası’nda daha görünür olması adına emek sarf eden herkese, başta Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e ve tüm iyi insanlara teşekkür ederim…

Hıdırellez olmak kadar güzel bir şey yok…