Kuşadası’nı ikiye bölen Damlacık Deresi ile ilgili tartışmalar sanırım bu yaz sona erecek.

Her yaz inanılmaz kötü kokular ile tam da yaz sezonu Kuşadası’nı sıkıntıya sokan dere bu yaz kötü kokmuyor.

Kuşadası Belediyesi, dereyi temizleme çalışmalarını tazyikli su ile yürütüyor ve derenin içine kadar inen derin bir dokunuşta bulunuyor.

Bu bölgenin DSİ mi, yoksa Aydın Büyükşehir mi, ya da Kuşadası Belediyesi sorumluluğunda mı olduğu önemini kaybetmiş gibi görünse de, geçtiğimiz beş yıl boyunca Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin logoları ile süslenen dere, şimdi yeniden Kuşadası Belediyesi’nin logolarına kavuştu.

Öte yandan, Kent Meydanı yapım çalışmaları devam ediyor, elbette bu kokuları gidermek bu açıdan da önemli bir mesafe…Marka işletmeler gelecek, onları bu şekilde ağırlamamalıyız.

Her açıdan kaydedilen mesafeyi önemsemek gerekiyor.

Ben de, yetki karmaşasından dolayı yıllarca mağdur olan kentimizin, özellikle yaz aylarında yaşamakta olduğu bazı sorunların da, cesaretle el atıldığında çözüleceğine inanmaya başladım.

Yıllardır, hep  yetki bölgesi tartışması ile yaşadık.

Gelinen noktada, bence bu tartışmalar yerine, ilçemizin turizm öncelikleri etkili olmaya başladı.

Halkın öncelikleri ve talepleri daha önemli hale geldi. Sevindirici.

Dünyaya açılan Kuşadası simgesinin her şeyden daha itibarlı olduğu gerçeği kabul edildi.

Öyle ya, şehre dünyanın her bölgesinden gelen insanların en çok bildikleri isim; Kuşadası.

Bu gerçeği hiç unutmamak gerekiyor.

Bu anlamda; ilgi bekleyen dereye dokunan , onun Kuşadası’na yakışır bir şekilde konum almasını sağlayan çalışmaları yakından takip ediyorum.

Umarım, bu güzel dokunuşlar ile Kuşadası çok daha olumlu anılan bir kent haline gelir.

Olumsuz propagandalar ortadan kalkar.

Kentimizi kötülemeye çalışanlara fırsat verilmez.