Burada zaman zaman değer verdiğim dostlarımın görüşlerini de paylaşıyorum.

Örneğin, CHP’nin kurultay davası ile ilgili olarak, CHP kadrolarının tanıdığı, sevdiği bir dostumun görüşlerini paylaşmış ve Genel Merkezin derhal kongre sürecini başlatması gerektiği yönündeki düşüncesini aktarmıştım.

Genel Merkez bu düşünceye paralel bir strateji geliştirerek, kongreler takvimini başlattı.

CHP’de tüm kadrolar yenilecek, tabanda bir yenilik hareketi oluşmuş olacak.

Yine bu sürecin nasıl değerlendirilmesi gerektiği ile ilgili olarak, aynı emektar CHP’li dostumun görüşlerini yeniden paylaşmak istiyorum.

Şöyle ki,

“CHP TBMM’deki komisyona üye vermemeli. Bu AKP’nin yaptıklarını onaylamak anlamına gelir…Atatürk Cumhuriyetine sahip çıkalım. Oluşan güzel havayı dağıtmayalım…Kongrelerde sağlam duruşlu, bilinçli, yürekli, olası olumsuzluklara göğüs gerecek partililerin gelmesi için çalışalım. Solla olumlu bir dayanışma geliştirildi, partinin gerçek bileşenleri soldur, solla dayanışmaya devam edelim…”

Delege seçimlerini, ilçe ve il kongrelerini, dolayısıyla tüm süreci dikkatle takip edeceğiz.

Özellikle Ekrem İmamoğlu imza kampanyası gösterdi ki, Kuşadası CHP’de çalışan çok ama daha çok olması gereken üye var.

Kuşadası’nda kimlerin sahada çalıştığını, kimlerin masa başında saatlerce oturarak, özveri ile imza topladığını gördük.

Bu emektar üyelerin partinin temsilinde görev almalarından yanayım.

Yerel seçimlerde sahada çalışmak elbette çok önemli ama şimdi daha geniş bir bakış açısı ile çalışacak, sağlam duruşlu, bilinçli, yürekli kadrolara ihtiyaç var. Çünkü zorlu süreç bunu gerektirmekte.

Kuşadası CHP’deki kongre çalışmalarını yakından takip etmeye devam edeceğiz.