Ana Sayfa Yazarlar 28.07.2025 263 Görüntüleme

Klinik Psikoloji YL-Danışman

Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 11 ‘’Kimim ben?’’

Çocukluk, dünyayı ve kendini anlamlandırma temellerin atıldığı en kritik dönemdir. Ebeveyn tutumları çocukta benlik algısını ekerken çelişkili duygusal izler de bırakabilir. Baba ilgisini almayan ve aşırı ilgili bir annenin özeli olarak ekilen tohum iki zıt çiçek verir. Büyüyen bu çiçeklerinden biri ‘’ben değersizim’’, diğeri ise ‘’ben biriciğim’’ olarak açabilir. Bu ikilem ile büyüyen çocuk yetişkinlikte ‘’aşırı özgüvenli ya da kibirli’’ görünse de perde arkasında derin bir ‘’yetersizlik’’ hissi ile boğuşabilir. Oluşan kimlik karmaşası ‘’ anemin ihtiyaçlarının merkezi miyim yoksa babamın umursamadığı sıradan biri miyim’’ etrafında benliği sarmaşık gibi sarar…

Bu saksıda filizlenmeye çalışan çocuk için bir yanda ‘’görünür’ diğer yanda ‘’görünmez’’ olmanın çelişkileri vardır. Yeşermeye çalışan bu minik bitkinin köklerinde yatan ‘’ Ben aslında kimim?’’ sorusu aslında iki farklı yaranın kesişim noktasıdır. Bunlardan biri kendi ektiği tohumu kendini iyileştirmek için sulayan annenin, diğeri ise kendi acısına dahi dayanamayıp çocuğunu geride bırakan babanın mirası…

Çocuk, annenin kendisi için yaratmaya çalıştığı ve sunduğu güvenli olan ‘’kurtarılmış alan ‘’ ile babanın dayanamadığı kendi ağırlığından kaynaklı çocuğu duygusal olarak yok saydığı ‘’görünmez alan’’ arasında savrulup durur. İronik olan, bireyin yetişkinlikte sergilediği kibirli görünen ve ego ile karıştırılabilecek tavırlarının ardında ‘’lütfen beni fark edin’’ çığlıkları ile var olma çabasının saklı olmasıdır. Gösterilmeye çalışılan özgüvene dair kimlik acıyı saklamak için hayatta kalma stratejisine dönüşmüştür.

Bu kişiler ya çok ‘’talepkar’’ ya da aşırı ‘’fedakâr’’ olurlar. Çünkü sağlıklı bir öz değere sahip olabilecekleri çiçekleri yetiştirememişlerdir. Bu yaralarla yüzleşmek, verdiği acıların sizi tanımlamasına engel olmak ile başlar. Sağlıklı gelişim için kendimize şu soruyu sormak başlangıç olabilir: “Bu değersizlik hissi bana mı ait, yoksa babamın bana yansıttığı bir şey mi? Bu önemli hissetme ihtiyacım gerçekten bana mı ait, yoksa annemin bana yüklediği bir rol mü?” Gerçek iyileşme, kişinin kendi değerini bu iki uç arasında değil, tam ortasında bulabilmesiyle mümkün olur.

“Bir çocuğun ruhu, ebeveynlerinin tamamlanmamış hikâyelerinin sayfası olmamalıdır.” Öz değeriniz, ebeveynlerinizin size yansıttığı bakış açısının ötesinde bir gerçekliktir. Çocukluk yaraları yalnızca başlangıç noktanızdır… ‘’Değerin koşulsuz seninle..’’

Cem İnak Klinik Psikoloji YL-Danışman

instagram.com/cem_inak

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil