Kuşadası’ndaki işletmelerin fiyat politikaları, kendilerinin belirlediği bir durum olduğu için, eleştiriyi neye, kime ve nasıl yaptığımıza dikkat etmeliyiz.

Örneğin; sahilde Atatürk Bulvarında bir kafede 600-700 TL bandında yediğiniz pizzayı, onun iki yüz metre ötesinde Gazibeğendi ARYA tesislerinde 250-350 TL bandında yiyebiliyorsanız, Gazibeğendi ARYA tesislerini eleştiremezsiniz.

Son günlerde bu tür eleştirilerde, zorlama olduğunu görüyorum.

Kuşadası’nda ADALI KART gibi bir gerçek var…

Belediye işletmeleri haricinde de indirim uygulaması ile beğeni topluyor.

Kuşadası Belediyesi’nin hizmeti olan ADALI KART’ tan Kuşadası ikametli herkes faydalanabiliyor.

İleride yazlıkçıların da faydalanması sağlanabilir belki de.

Kuşadası Belediyesi ileriki aşamalarda bunun da takibini yapabilir, düşüncesindeyim.

Yazları Kuşadası’nda geçiren vatandaşlarımıza bir ödül gibi olacaktır.

Öte yandan, yerel basından izlediğim bazı haberlerde gördüğüm sıkıntıları da belirtmeden geçemeyeceğim.

1- Haber yapıyorsunuz ADALI Kart’ın ismini bile ADA KART olarak yanlış yazıyorsunuz.

2-Usülsüzlük var diyorsunuz, ortaya belge koymuyorsunuz.

3-Eleştiride bulunan vatandaşların isimlerini rumuzlu yazıyorsunuz, fotoğraflarını afişe ediyorsunuz.

Açıkçası habercilik etiği adına ne varsa hepsinin içinden geçiyorsunuz.

ARYA eleştirilemez mi?

Elbette eleştirilir ama çevresel faktörlerle birlikte eleştirilir.

Aynı kalitede ve manzarada bir kafe ile kıyaslanabilir.

Eğer, aynı standartlarda olmasına karşın, fiyat olarak yarı yarıya ARYA A.Ş. uygunsa sizin eleştirileriniz havada kalır.

Yani habercilikte eleştiri kutsaldır ama belgeli ve çevresel koşullarıyla uyumlu ise.

Ne yazık ki, son dönemde ARYA A.Ş ve Kuşadası Belediyesi’ne yönelik, özellikle Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e yönelik eleştirilerin çoğu belgesiz ve gerçeğinden uzaklaştırılmış, zorlama haberler.

Habercilikte bunlar etik bulunmadığı gibi, inandırıcı da olmaz…

Halk bunlara itibar etmez.

Etmediğini de haberlerin almış olduğu etkileşimlerde açıkça görüyoruz.