DOLAR
Alış: 40.89
Satış: 41.05
EURO
Alış: 47.84
Satış: 48.03
GBP
Alış: 55.13
Satış: 55.54
Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 15 ‘’ Travmanın bedene mektubu : Bağımlılık … ‘’
Çocukken hiç kimsenin ‘Büyüyünce bir maddenin kollarında teselli bulacağım’ ya da ‘Aşkı, bir başkasının beni tamamlamasında arayacağım’ diye hayal kurduğuna tanık oldunuz mu? Ya da aklınızdan hiç bu düşünceler geçti mi?. Bağımlılık, asla yalnızca bir ‘seçim’ değildir desek nasıl düşünürdünüz? Peki, nasıl oluyor da bazı insanlar, acıyı dindirmek için kendilerini yok eden yollara sapıyor? Cevap, ‘’ travmaların sessiz çığlığında yatan bastırılmış utanç duygusunun gölgesinde saklı…”
Erken çocukluk dönemine ait ilk bakım vereni aracılığı ile güvenli bağ kuramamış, duygusal olarak ihmal edilmiş bireyler yetişkinlikte kurmaya çalıştığı güvenli kalelerinde oluşan bu boşlukları bağımlılık ile yamamaya çalışabilirler. Artan bağımlılık ile daha güçlü savunma hissi ortaya çıkar ve kalenin yıkık dökük surları göze batmamaya başlar. Travma sonrası oluşan stres bozuklukları, suçluluk duygusu ve utanç duygusu bazen o kadar derin kraterlere yol açar ki yetişkinlikte kurulmaya çalışılan güvenli kalenin zemini sağlam olamaz. Bu acı o kadar derindir ki bağımlılık geçici de olsa güvende olmanın merkezidir.
‘’Değersizlik’’ düşüncesi ardında oluşan utanç duygusu ‘’ben sevgiye layık değilim’’ inancının yansımasıdır. Bağımlı etiketinin sosyal çevre tarafından damgalanması ise utanç duygusunu pekiştirir. Bağımlılık öz değer eksikliğini, öz değer eksikliği ise bağımlılığı bastırmaya çalıştığı sarmal surları çevreler. Utanç bağımlılığın mermisi, bağımlılık utancın silahına dönüşür. Bağımlılık yalnızlığın yarattığı hisleri geçici olarak telafi eder, acıya sığınak olur.
Çocukluk yıllarının sonunda bağımlılık yaşam savaşı içerisinde çevreye bir ‘’adaptasyon ürünü’’ olarak karşımıza çıkar. Duygusal acıyı uyuşturmak bir çeşit kimlik bölünmesine yol açabilir. Kaybedilen yaşam aracının kontrolünü ve yönetilemeyen anıların direksiyonunu ele geçirmektir bağımlılık. Savaş alanında yalnız kalmanın ve terk edilmişliğin panzehridir. Bu kısa vadeli savaş oyununun maliyeti ise gelecekteki savaşların yitirilmesidir.
“Bağımlılık ise tabiki sizi seçmedi; siz, hayatta kalmak için onu seçtiniz.” Bağımlılık, travmatik yaralardan sızan utanç ve yalnızlığın doğal sonuçlarıdır. Ancak bir “savunma” olarak ortaya çıkması, ‘’kişinin aslında hayatta kalmaya çalıştığının kanıtıdır’’. “Bağımlılık, ruhun kanayan bir yarasına sıkılan geçici bir yapışkandır. İyileşme süreci, bu yıkılmış surların taşlarının altında kalan acıyı güvenli bir ortamda keşfetmekle başlar ve yarayı deşmekten, utancın karanlığına cesaretle bakmaktan ve en önemlisi, ‘Ben artık acıyı taşımak zorunda değilim ya da bu acı ile yeniden bir kale inşa edebilirim’ diyebilmekten geçer. Çünkü hiçbir travma, bir insanın öz değerini sonsuza kadar çalamaz. Bağımlılık bir son değil, iyileşmeye davet eden bir çığlıktır.
Bu satırları okurken içinizde bir çığlık yankılanıyorsa, belki de susmayı bırakmanın zamanı gelmiştir. “Sessiz kalmayı reddedenler, bu çığlığı umuda dönüştürebilir.”
Cem İnak Klinik Psikoloji YL-Danışman

Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
YÜZEN ŞEHİRLERİN KANALİZASYONU MAVİ VATANIMIZA MI AKIYOR?
-
Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 15 ‘’ Travmanın bedene mektubu : Bağımlılık … ‘’
-
Bütün Sorunların Kaynağı İnsan Doğasıdır (4)
-
BATI YAKASINDA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
-
UCUZ ATLATMIŞIZ
-
Bütün Sorunların Kaynağı insan doğasıdır. (3)
-
HASAN USTAYA SORDUM, MONTAJ HATASI DEDİ !
-
KENTİNE DEĞİL KENDİNE AŞIK ÇERÇİOĞLU
-
UTANCIN RAKAMLARI !
-
ÖDÜL MÜ, SİYASİ RÜŞVET Mİ?
-
CHP MİTİNGİ İZLENİMLERİMİZ
-
KİM KAYBEDECEK