Ana Sayfa Yazarlar 25.08.2025 84 Görüntüleme

Şair , Yazar

Bütün Sorunların Kaynağı İnsan Doğasıdır (4)

Sahi şu Altın Gümüş vb. elementler insan dediğimiz formun hangi ihtiyacına cevap oluyor? Bu nasıl bir ihtiyaçtır ki bu elementleri bunca değerli kılıyor? Yenilmiyor, içilmiyor ! Dünyada pek çok firma, konsorsiyum bu iş ile Altın ve Gümüşün üretilmesi, işlenmesi, dağıtımı ve satışı ile uğraşıyor. Altın ve Gümüş arayışlarının kapitalistleri- emperyalistleri başka coğrafyalarda insan topluluklarına ne acılar ve yıkımlar yaşattığını , çatışmalar, işgaller ve sömürgeleştirmelere yol açtığını biliyoruz. Uranyumla Altın vb. arama ve elde etme süreçlerinde çevreye, tabiata, ormana ve atmosfere yapılan kötülükler ve tahribatları da eklemek gerekir.

Katliam ve kırımların hemen neredeyse çoğunun bu elementler için, onların bulunduğu havzalara ve bölgelere egemen olmak uğruna gerçekleştiğini biliyoruz. Peki bu elementler neye yaramakta? Takı- tuka işlevini görmekte. Gösteriş ve çalımın aracı olarak işlev görmekte. Güç, statü ve zenginliğin sembolü işlevini görmekte.

Peki gösteriş, çalım, güçlü görünme,, statü gösterişinde bulunma vb. duygular insanın doğasında neyi ifade eder? Tarihte egemen olan güçler, beylikler, devlet ler ve imparatorluklar güç ve gösterişin, şatafat ve üstünlük güdüsünün gütmesi ile büyük saraylar ve konaklar yaptılar. Bu sarayların görkemini artırmak adına pek çok yerini altın dediğimiz element ile kapladılar. Tabaklarından , kaşıklarına, kılıçlarından tabancalarına kadar pek çok alet ve edevatlarını bu elementle kapladılar yada tümüyle altından tahtlar, koltuklar, kapılar, silahlar- kılıçlar vb. döktürerek çalım ve fiyaka sattılar. Günümüzde paslanmazlığı, ısı duyarlılığı ve iletkenliği anlaşılmış olmakla ve teknolojik alet ve araçların işlevlerinde rol almakla beraber en çok kullanımda olduğu alan insan türünün bunları süs ve gösteriş aracı olarak kendi üzerinde sergilemesidir.

Altın ve Gümüş nihayet bir çok aşamadan ve uğraştan sonra çeşitli biçim ve şekillere sokularak kuyumculara ve pırlanta mağazalarına ulaşıyor. Ve bu mağaza ve dükkanlarda yenilmediği ve içilmediği halde her türlü yiyecek ve içecekten daha pahalı olarak rağbet görüyor. İnsanlar kapış kapış. Alım gücü olmayanlarda onu alma ve sahip olabilmenin hayalini kuruyor. Tüm tarih boyunca baktığımızda bu elementlere bu değerin verilmesini sağlayan tek şey insanın altın ve gümüşten süs ve takılara sahip olma isteği olduğunu görürüz.

Zira çeşitli iletişim ve teknolojik alanlarda kullanımı iki asrı bile bulmaz. Oysa bu elementlerin paha biçilmezligine olan inanç ve iman binlerce yılı buluyor. Mücevher olarak kullanımı üzerinde durmak, insana ne tür yararının olduğuna bakmak konumuz açısından insan formunun anlaşılması açısından önemlidir.

Bir an için bütün dünyada insan dediğimiz popülasyonun süs ve gösteriş aracı olarak tapındığı Altın ve Gümüşe, bunlardan yapılan her türlü mücevhere ve takı- tukaya sırt çevirip almaktan ve kullanmaktan vaz geçtiğini düşünelim. Böyle bir durumda nasıl bir dünya oluşur? İnsan bunları kullanmak, orasına burasına asmak- takmak zorunda mıdır? Kullanmasa ne olur? Kaybı ne ola ki? İnsan doğasının bunlara meyleden ve meylettiren psikolojik eşikleri nelerdir? Gösteriş, çalım, süs, fiyaka, parıltı insanın hangi güdüsünün ürünü olarak var olmakta ve insanı bunlar için nasıl çoğu kez zalim, sadist, rezil ve utanmaz kılmaktadır? Bu soruların yanıtlarını aramaya ve irdelemeğe başlayalım.

Doğan Karaağaç

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

KOKULAR

KOKULAR

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil