DOLAR
Alış: 41.00
Satış: 41.17
EURO
Alış: 48.07
Satış: 48.26
GBP
Alış: 55.38
Satış: 55.79
Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 16 ‘’ Belirsizlik Okyanusunda …’’
Hayat bazen sislerle kaplı bir okyanus gibidir. Ufuk çizgisini göremediğimizde, bilinmeyenin karanlık yüzü bize derin bir kaygı verir. İşte belirsizliğe tahammülsüzlük tam da bu noktada devreye girer. Sanki bir fırtına çıkacakmış gibi sürekli ufka bakan denizci gibi belirsizlik karşısında donup kalmak, aslında çocukluk limanında bekleyen fırtınaların eseridir. Belirsizliğe tahammülsüzlük bir çeşit “ruhsal bağışıklık sisteminin” aşırı tepkisidir.
Geçmişten gelen travmalar nedeniyle belirsizliğin abartılı bir tehdit olarak algılanmasıdır. Bebeğin annesine tamamen bağımlı olduğu oral dönemde anne sütünün ne zaman geleceğini bilemeyen bebek, yetişkinlikte de belirsizliği bir “varoluşsal açlık” tehdidi ya da ‘’ bilinmezden korkma ‘olarak deneyimler.
Belirsizlik korkusu bir nev’i “okyanusun derin karanlığında kalmak” tır. Çocukken ebeveynlerimiz bu okyanusta bize yol gösteren rehberlerdir. Ancak bu rehberlerin tutarsızlığı, korkutucu ya da aşırı korumacılığı, derin mavi suların kendisini bir tehdit unsuru haline getirir. Yetişkinlikte ise her belirsiz durum, bireyi o bilinmeyen uçsuz bucaksız karanlığa geri götürür ve çocukken hissettiği çaresizliği yeniden yaşatır. Sera bitkilerinin doğal güneş ışığı yerine yapay ışığa bağımlı hale gelmesi gibi çocukluk travmalar sonucunda yetişkinlikte, gerçek özgürlük yerine sahte güvenlik limanlarında yaşam, dalgalardan saklanılır.
Katı kurallar, kalıplaşmış inançlar ve rutinler aslında gerçek hayatın değişken güneşine tahammül etme yetimizi köreltir. Hayatımızın erken dönemlerinde zihnimizin duvarlarına çizilen travmalar duvardaki resimler gibi yer alır. Bu resimler yetişkinlikte karşılaştığımız her yeni durumu yorumlamak için kullandığımız referansların çerçevesini oluşturur. Eğer bu resimler korku, güvensizlik ve kontrol ihtiyacı temalarıyla doluysa, her belirsizlik anında gözümüzün önüne belirirler.
Hayatın okyanusu bazen belirsizlik sisleriyle kaplanabilir. Ancak unutmamalıyız ki, her sis perdesinin ardında keşfedilmeyi bekleyen yeni kıtalar vardır. Belirsizlikle başa çıkmak için ‘’belirsizlik günlüğü’’ tutmak gibi küçük adımlar atıp, nefes egzersizleri ile sakinleşebiliriz. Durumu küçük parçalara bölerek bir tehdit yerine bir öğrenme fırsatı olarak görebilmek elimizdedir. Çocukluk limanımızda öğrendiğimiz korkuları bir kenara bırakıp, bilinmeyenin getirebileceği olasılıklara açılma cesaretini gösterdiğimizde, aslında kendimize ve insan ruhunun dayanıklılığına dair en güzel keşifleri yapma fırsatını yakalarız. Çünkü gerçek özgürlük, fırtınalı denizlerde rotasını bulabilme becerisinde yatar.
Cem İnak Klinik Psikoloji YL-Danışman

Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 16 ‘’ Belirsizlik Okyanusunda …’’
-
YAKLAŞMAKTA OLAN FELAKETİN FARKINDA MIYIZ?
-
KONSER OYUNU
-
GAZETECİLERİ BU ŞEKİLDE AŞAĞILAMAYA HAKKINIZ YOK BAYIM !
-
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
-
GÖNÜL RAHATLIĞI
-
AYSBERGİN GÖRÜNEN YÜZÜ
-
Bütün Sorunların Kaynağı İnsan Doğasıdır ( 5 )
-
60 MİLYAR DOLARLIK ENKAZ !
-
BAZI SORULAR
-
EKSEN KAYMASI
-
YÜZEN ŞEHİRLERİN KANALİZASYONU MAVİ VATANIMIZA MI AKIYOR?