DOLAR
Alış: 41.00
Satış: 41.17
EURO
Alış: 48.07
Satış: 48.26
GBP
Alış: 55.38
Satış: 55.79
YAKLAŞMAKTA OLAN FELAKETİN FARKINDA MIYIZ?
Birleşmiş Milletler desteğiyle hazırlanan yeni bir rapora göre; Türkiye’nin yüzde 88’i kuraklık tehdidi altında. Ülkemiz 5 yıla kadar su fakiri ülkeler arasına girme riskiyle karşı karşıya. Buna rağmen, önlem almadan suyumuzu hoyratça harcamaya devam ediyoruz. BM Raporunun ilk işaretleri gelmeye başladı. İzmir, Ankara, Bursa, Tekirdağ, Edirne, İstanbul, Muğla, Aydın ve daha birçok kentte ciddi su sorunu yaşanıyor.
Kuşadası’nda da yaz aylarında artan nüfus nedeniyle ciddi su sıkıntısı yaşanıyor. Buna rağmen neredeyse her sitenin yüzme havuzu var. Yenileri de yapılmaya devam ediyor. Mavi bayraklı çok sayıda plajı olan bir yerde bunu anlayamıyorum. Ayrıca, en temiz havuz bile, doğal hareketin olduğu en kirli denizden enfeksiyon açısından daha risklidir. Bazı kentlerin barajları resmen boşaldı. Birçok yerde doğal göller, dereler kururken, barajlarda ise yalnızca dip suyu kaldı. Barajlarımızla suyu kontrol altında tutmaya gayret ediyoruz. Son 20-25 yılda çok sayıda baraj yapıldı. Bu memnuniyet verici. Ancak buna rağmen yeterli değil! Türkiye’de işletmede 861 adet baraj var.
Bunlardan Atatürk Barajı 817 km2, Keban Barajı 675 km2, Ilısu Barajı 313 km2, Karakaya Barajı 268 km2, Hirfanlı Barajı 263 km2 yüzey alanına sahip. Su, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmesi için temel bir ihtiyaç. İnsan kullanımı, enerji üretimi, tarımsal sulama, ekosistemin devamlılığı gibi pek çok sektörde hayati bir rol oynuyor.. Nüfus artışı, tatlı su kaynaklarının kirlenmesi ve iklim değişikliği gibi faktörler, su kaynakları üzerindeki baskıyı artırıyor. Hiç zaman kaybetmeden alternatif içme suyu kaynaklarına yönelmek zorundayız. Bu alternatiflarden biri de deniz suyunun arıtılması Deniz suyu arıtma işlemi ters ozmoz teknolojisi ile yapılıyor.. Bu yöntemin yurt dışında verilen ismi ise reverse osmosist.
Bu yöntem ile deniz suyu içindeki tuzdan arındırılarak sulama, üretim ve içme suyu olarak kullanılabiliyor. Günümüzde deniz suyu arıtma, özellikle kuraklık yaşayan ve denize kıyısı olan ülkeler için önemli bir alternatif haline geldi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Libya, Katar gibi Orta Doğu ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, Japonya ve Singapur gibi birçok ülke, deniz suyu arıtma projesi doğrultusunda çeşitli tesisleri kurmaya ve kullanmaya yöneldiler. Bu teknolojiler, artan su talebine ve kıtlığına karşı önemli bir çözüm olarak değerlendiriliyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde içme suyunun %42’si günde 7 milyon metreküpten fazla su üreten tuzdan arındırma tesislerinden geliyor; Kuveyt’te bu oran %90, Umman’da %86 ve Suudi Arabistan’da %70.
Suudi Arabistan’ın tuzdan arındırma kapasitesinin 2022’de günlük 5,6 milyon metreküpten 2025’te günlük 8,5 milyon m3’e çıkması ve ülkenin su tüketiminin %90’ından fazlasını karşılaması bekleniyor. Aynı durum, tuzdan arındırılmış su üretiminin 2030 yılına kadar iki katından fazla artacağı BAE, Kuveyt, Bahreyn ve İsrail için de geçerli. Cezayir, 631 milyon m3/yıl tuzdan arındırılmış su üretim kapasitesiyle Akdeniz’de 2. sırada yer alıyor. İspanya, 405 milyon m3/yıl, Mısır, 200 milyon m3/yıl Ülkemizin 3 tarafı denizlerle çevrili. Bu konuda bizde şanslıyız.
Deniz suyunun arıtılması yüksek enerji maliyetleri nedeniyle ekonomik değil. Fakat bu konuda yenilenebilir enerjiden ( rüzgar ve güneş ) yararlanabiliriz. Türkiye yenilenebilir enerjide büyük yol aldı. Güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üretiminde kurulu gücümüz sürekli artıyor. Uzmanlar 1970 yılından günümüze deniz suyu arıtma maliyetlerinin % 90 azaldığını söylüyor. Bunun da en önemli nedeni yenilenebilir güneş ve rüzgar gibi enerji kaynakları.
En büyük sorun; arıtma sonrası ortaya çıkacak olan aşırı tuzlu atık suyun nasıl bertaraf edileceği. Çevreye, eko sisteme zarar vermeden bunu nasıl başarırız? Bu konuya yoğunlaşılması gerekir. Denizlerimizden elde edilecek arıtılmış su; boru hatlarıyla ve kanallarla tüm şehirlerimize, barajlarımıza ve tarım alanlarımıza ulaştırılabilir.
Devlet Su İşleri ( DSİ) bunun için var. Felaket Kapıya dayandı! Kaybedecek zamanımız yok!
İlyas Erbay

Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 16 ‘’ Belirsizlik Okyanusunda …’’
-
YAKLAŞMAKTA OLAN FELAKETİN FARKINDA MIYIZ?
-
KONSER OYUNU
-
GAZETECİLERİ BU ŞEKİLDE AŞAĞILAMAYA HAKKINIZ YOK BAYIM !
-
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
-
GÖNÜL RAHATLIĞI
-
AYSBERGİN GÖRÜNEN YÜZÜ
-
Bütün Sorunların Kaynağı İnsan Doğasıdır ( 5 )
-
60 MİLYAR DOLARLIK ENKAZ !
-
BAZI SORULAR
-
EKSEN KAYMASI
-
YÜZEN ŞEHİRLERİN KANALİZASYONU MAVİ VATANIMIZA MI AKIYOR?