Ana Sayfa Yazarlar 2.09.2025 223 Görüntüleme

Şair , Yazar

Bütün Sorunların Kaynağı İnsan Doğasıdır (6)

İnsanın doğasının nasıl bir form olduğunu İNSAN DOĞASI VE BÜYÜK ÜTOPYA adlı kitabımda ortaya koymaya çalıştım. İnsan; Temel ( biyolojik) ve tali (sosyal) güdülerin toplamıdır. Temel güdülerimiz doğuştan var olan nefes almaya başladığımız andan ölünceye kadar süreklilik arz eden ve değişmeyen güdülerdir.

Organik formumuzun dinamosu bunlardır. Tali- sosyal güdülerin doğuştan sonra yaşam içinde oluştuğunu, ancak bunların temel güdülerin hizmetinde olduğunu, temel güdülere hizmet etmeyen bir sosyal güdünün uzun ömürlü olamayacağını belirtelim. Burada temel güdüleri anımsatmanın, konunun anlaşılması bakımından, yararlı olacağı kanaatindeyim.

1- Nefes alıp vermek

2- Yemek içmek

3- Libido- Cinsel arzular

4- Yaşama isteği

5- Ölüm korkusu

6- Uyku ihtiyacı İnsan dediğimiz organizma bu altı temel güdüye sahiptir. Ancak sadece bunlarla ifade ve izah edilemez. Bu organizma bu temel güdülerle tek başına gezegende yaşama tutunamazdı ve varlığı süremezdi. Bu açıdan işbirliğine ve birlikte yaşamaya mecburdu. Bu da topluluk halinde yaşamı zorunlu kıldı ve başka yolu da yoktu. Toplu- gurup halinde yaşayınca da sosyal güdüler oluştu.

Bunlar tamamen topluluk halinde yaşamanın sonucuydu ve doğuş sonrası yaşam içinde edinilen güdülerdi. Bu yüzden bunlara sosyal güdüler diyoruz. Sonradan oluştukları için de ayrıca tali güdüler demek anlaşılmasını kolaylaştırır.

Bunlar; Üstünlük taslama Sınırsız özgürlük isteği Doyumsuzluk, sınırsız büyüme ve güç – otorite olma isteği Sevme ve sevilme Saygı görme isteği Kazanma ve zengin olma isteği Nefret etme Boyun eğme ve köle olma isteği Kendini beğenme ve esas alma Korku Yıkıcılık- öldürme isteği Kıskanma Acıma ve merhamet duygusu. Sosyal güdülerimizdeki karşıt haller eşyanın tabiatının gereği olup diyalektik bütünlüğü ifade eder. Biri olmadan öbürü olamazdı. İnsanı temel ve tali güdülerin toplamı olarak ele almak ve böyle anlayıp anlamlandırmak gerekir. Özetimiz şudur; Yaşamaya çalışırken , biyolojik güdülerimizi doyurmanın bitimsiz çabası içinde oluruz. Ve bu çaba içinde yukarıda sıraladığımız sosyal güdüleri kuşanırız.

Bütün tarih boyunca insan popülasyonunun bir birini kırması da, kendi dışındaki canlı türlerini kırması da temel biyolojik güdülerin tatmini ve doyurulması için içine girdiği davranışlar silsilesidir. Bugün de gezegenimizde türümüzden kaynaklı yıkımlar ve trajediler hepsi biyolojik temel güdülerin dürtmesi ve insan soyunu gütmesi sonucu ola gelen işler ve durumlardır. Daha dış dünyayı algıladığımız bebeklik döneminden itibaren üstünlük iddiamızı kanıtlamanın çabası içine gireriz. Kendini kanıtlama ve üstün olma isteği insan formunu halden hale sokar çıkarır.

Her türden yıkıcılık bu sosyal duygunun üzerinde vücut bulur. Hitlerin üstün ırk saplantısı da, Siyonizmin hezeyanları da… tümüyle bu zeminden doğan ve ırksal üstünlük şeklinde- sosyal şövenizm vb. biçimlerde ete kemiğe bürünür. Yenilmez ve içilmez, insan yaşamı için zorunlu olmayan Altın , Gümüş ve benzeri elementlerin bunca kullanımı ve bunlara atfedilen yüksek değer ve kıymetin esasta hayali bir gerçeklik olduğunu izah etmeye çalışalım. Yine bunlara atfedilen kıymetin ve tapınmanın sosyal güdülerimiz ile bağıntısını, temel güdülerle ilişkisini inceleyelim.

Doğan Karaağaç

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil