Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı birkaç gün önce bir açıklama yaptı.

“Çok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz” dedi.

* Nedir o zor koşullar?

* Kasada para mı kalmadı?

* Ekonomi çok mu zorda?

*Darphanede para basacak kağıt mı kalmadı?

* Önümüzdeki aylarda emeklilerin maaş alamaması gibi bir durum mu söz konusu?

* Maaşlarınıza artış falan beklemeyin! Yatın kalkın maaşlarınızı ödediğimize dua edin mi demek istiyorsunuz?

2002 yılında emekli sayımız 6.5 milyondu . Şimdi 16.6 milyona ulaştı. On milyonun üzerinde bir artış söz konusu. Bunda her ne kadar sizden önceki hükümetlerin popülist politikalarının etkisi olsa da sizin hükümetlerinizin katkısı da az değil! “EYT ile bu güne kadar 3 milyon 123 bin kişi emekli oldu” Bu açıklama size ait! İktidarınız döneminde, 2008 yılındaki o meşhur reformla aylık bağlama oranlarını iyi ki düşürmüşsünüz. Ortalama emekli aylığı şu anda 19.735 TL. Bu rakam, TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırı olan 27.970 TL’nin oldukça altında. Emeklilerin neredeyse tamamı açlık sınırının altında maaşlarla yaşama tutunmaya çalışıyor. Buna rağmen maaşları ödemekte zorlandığınızı söylüyorsunuz! Aylık bağlama oranını düşürmeseydiniz! Şu anda ödediğiniz emekli maaşlarının iki üç katını ödemek zorunda kalacaktınız! Aman Allahım, düşünmek bile istemiyorum! O zor koşullar nedir, açıklanmadığı için bilmiyoruz. En azından şunu biliyoruz. Ülke zor koşullarda ise bunun sorumlusu emekliler değil! Ülkeyi 23 yıldır emekliler yönetmiyor!

Sn bakan ilginç bir beyanda daha bulundu. “2002 yılında asgari ücret 184 lira idi. Bugün 22 bin 104 liraya ulaştı. Asgari ücrete nominal olarak 119 kat, reel olarak yüzde 252 artış sağladık. Emekçilerimizin alın terini korumak için çalışmaya devam edeceğiz!” dedi. Ne anladınız bundan? Asgari ücret tam 119 kat artmış diye sevinelim mi? Böyle bir açıklamanın tek başına ne anlamı var? 4 kişilik bir ailenin Eylül 2025 Açlık sınırı 27 bin 970 lira olmuş. İyi güzelde bu 119 kat artmış olan asgari ücret; açlık sınırının 5866 lira altına düşmüş!. Önümüzdeki ay ve devam eden aylarda daha da altına ďüşecek! Türk lirasının alım gücünden söz etmeden 119 kat artmış demek ne kadar gerçekçi?

2002 yılında 184 lira ile 7 adet çeyrek altın alınıyordu. Şimdi 22 bin 104 TL olan asgari ücretle 2 buçuk çeyrek altın alınıyor. Kim aldı asgari ücretlinin 4 buçuk çeyrek altını’nı? 23 yıl geriye gitmeye gerek yok! Son 4 yılda benzin yüzde 571, motorin yüzde 609 zamlandı. Ev kiraları desen almış başını gidiyor. Asgari ücretli maaşının tamamını verse bir ev kiralayamıyor!

Durmak yok! Emekçinin alın terini korumak için çalışmaya, emeklileri enflasyona ezdirmemeye devam….

İlyas Erbay