Dünyamız hiç olmadığı kadar gergin. Rusya’nın art arda nükleer testler yapması, Trump’ın nükleeri test edin talimatı, Kuzey Korenin nükleer denemeleri, ABD nin Venezuela’ya ve Nijerya’ya saldırı hazırlığı, Devam eden Rusya Ukrayna savaşı, İsrail’in bitmek tükenmek bilmeyen saldırganlıkları, Türkiye’ye bir şekilde zarar verme arzusu, Yunanistan’daki ABD üsleri, Güney Kıbrıs’ta ABD’nin ve İsrail’in üsler kurması, İsrail’in Akdeniz’deki nükleer deniz altı sayısını artırması. Gerginliğin başlıca nedenleri.

Bölgemize bakacak olursak; Burnumuzun dibinde, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Filistin ve Suriye’nin Kuzey Doğusunda bölgesel bir savaş an meselesi. Türkiye bu sürece seyirci kalamaz. Rusya ve Çin’i Doğu Akdeniz cephesine çekmek zorundayız. Bahçeli’nin TRÇ ittifakı çıkışının nedeni budur. Yapılması gereken de budur. Bu stareteji üzerine yoğunlaşmalıyız. Dünyada ve bölgemizde gelişen olayları yakından takip eden Türkiye; önleyici gücünü artırma çabalarına hız verdi. Katar ve Ummandan Eurofighter uçaklarının alınması, İngiltere ile yapılan anlaşma bunu gösteriyor.

Umman ve Katar Türkiye’nin gücünün farkında. Türkiyenin kanatlarının altına gitmek istiyorlar. Katar’ı Ummanı geçtim, koskoca Almanya bile Türkiye’nin kanatlarının altına girmek istiyor. Almanya Başbakanı Merz, Ankara ziyaretinde Türkiye ile “stratejik ortaklığın” geliştirilmesini istediklerini söyledi. Almanya dünyanın en büyük 4’üncü ekonomisi fakat silahlı güç olarak 14’üncü sırada. Türkiye’ye her zaman tepeden bakan kibirli Almanlardan böyle bir talebi bekler miydiniz? Türkiye Savunma Sanayiinde dünyanın en iyileri arasında Savunmada dışa bağımlılığımız giderek daha da azalıyor. Akkuyu nükleer santralı boşuna yapılmadı. Yakındır nüklerde de hedeflerimize ulaşmamız.

Ne yazık ki, caydırıcı güç olmanın nihai hedefi nükleerden geçiyor. Bu güne kadar; Rusya 400 ün üzerinde, ABD ise 800 den fazla nükleer deneme yaptı. Dünyamızı radyoaktif kirliliğe maruz bıraktılar. Kanser vakalarının artmasının en büyük nedeni budur. Caydırıcı gücümüzü en üst seviyeye taşımak için bizde nükleer silahlara sahip olmalıyız. İran’ın durumuna düşmemek adına Savunma sanayiinin diğer alanlarında da güçlü olmak zorundayız.

Emperyal eşkiyalar kendilerine hak gördüklerini bir başka ülkeye hak görmüyorlar. Tiyatro sahnesinde duvarda bir silah asılı ise, o silah oyun bitmeden mutlaka patlar. Korkarım ki dünyanın sonu nükleer silahlara sahip ülkelerin elinden olacak.

İlyas Erbay