DOLAR
Alış: 36.48
Satış: 36.62
EURO
Alış: 39.74
Satış: 39.90
GBP
Alış: 47.05
Satış: 47.40
Türümüzün Çıkmazı
İnsanlar arasında etkileşimi ve tepkimeyi, günümüz insanının mutsuzluğunu en kısa yoldan, biraradalığın zorunluluğu ile karşıtlığını ele aldığımızda daha açık ve berrakça, anlama ve görme imkanına kavuşuruz. İnsanların genel olarak birbirleri ile geliştirdikleri ilişkilerden dolayı memnuniyet ve mutluluktan daha çok ve ağır basmak üzere memnuniyetsizlik, hayal kırıklığı ve mutsuzluk yaşamakta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Neden bu böyledir? Dünyada tüm toplumlarda, insanların bir gerginlik ve gerilim içinde oldukları, ağır basanın mutsuzluk olduğu açıktır. Oluşan sosyal duygular; Hiçlik duygusu, güvensizlik, yalnızlık, anlamsızlık, nefret, öfke, kıskanma ve düşmanlıktır. Merhamet, vicdan, sevgi, paylaşım ve dayanışmadan oluşan evrensel insan duygusu bir türlü egemen olamamaktadır. Neden sorusunu bir kez daha sorup yanıt geliştirmek zorundayız.
İnsan dediğimiz form esasta besin zincirinde, trofik seviye bakımından alt sıralarda olduğundan, bir başına ele alındığında zayıftır. Ortanın da gerisinde bir trofik seviyeye sahiptir. Bu da insan denen formun tek başına gezegende yaşamda kalamayacağı anlamına gelmektedir. Bu açığını ve zayıflığını türümüz işbirliği yapma becerisini öğrenerek ve geliştirerek kapatmış ve ancak bu becerisi sayesinde ayakta kalabilmiş ve bu günlere gelebilmiştir. Burada köke, oluşumun temeline, dikkat etmemiz çok önemlidir. Bu kökü tam kavrayamazsak ilişkilerdeki memnuniyetsizliği, hiç bir arkadaşlık- dostluk- duygudaşlığın neden daimi olamadığını, neden genellikle hayal kırımına uğradığını da tam olarak anlayamayız.
Kökte ne vardır? Biyolojik zayıflık. Bu da birlikte davranma ve işbirliği örüntülerini öğrenip geliştirmeyi zorunlu kılan gerçeklik demektir. Demek ki her türlü ilişkilenmenin ve kollektif olan her şeyin dayandığı zemin keyfiyet değildir. Zorunluluktur. Tarih boyunca ve bugün insan formunun bütün yetenekleri, edimleri ve edinimleri bu zorunluluk yasası üzerinde vücut bulmuştur.
Zorunluluğun olduğu bir düzlemde rıza ve razılık- keyfiyet ve isteklilik olur mu ? Olmaz. İnsanın insanla olan ilişkilenmelerinin her biri ve hepsi olmayan rıza üzerinde oluşmuştur. Bunun doğrudan ve kestirme tanımlanması şudur; İnsan, biyolojik doğasından dolayı kendini esas ve merkez alan bir formdur ve kendisi dışında olanı töz olarak sevmez-sevemez.
8 Mart 2025
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Türümüzün Çıkmazı ( üstünlük güdüsü)
-
RAMAZANDA BESLENME
-
SARI KOVBOY’UN KÖŞEYE SIKIŞTIRDIĞI AB DEN TÜRKİYE’YE MAVİ BONCUK !
-
İFTAR İZLENİMLERİ
-
SEZON HAZIRLIKLARI SÜRERKEN
-
SARI KOVBOY’UN KÖŞEYE SIKIŞTIRDIĞI AB DEN TÜRKİYE’YE MAVİ BONCUK !
-
KÜÇÜK BİR ÖNERİ
-
Türümüzün Çıkmazı
-
ASLI ATAY KADINLAR GÜNÜ İÇİN YAZDI
-
8 MART’A DAİR
-
DÜNDEN BUGÜNE
-
KÜRESEL GÜÇLERİN PİYONU, PALYAÇO, ROLÜNÜ GÜZEL OYNUYOR !