Büyükelçi veya sefir; başka bir ülkede siyasî ve hukuki olarak ülkesini temsil eden kişidir. Büyükelçiler, görevli bulundukları ülkede, vatandaşı oldukları ülkenin devlet başkanını temsil eder. Büyükelçi, bir devletin başka bir ülkedeki en üst düzey temsilcisidir. Eski tabirle “sefir-i kebir” veya sefir olarak adlandırılır.

* Büyük elçiler, görevli oldukları ülke ile kendi ülkeleri arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel bağları güçlendirler.

* Görev yaptıkları ülkenin iç işlerine karışmazlar.

* O ülkenin uluslar arası ilişkilerde izleyeceği politikalara burnunu sokmazlar.

* Yön çizmeye kalkmazlar,

* Kendi fikirlerini kendilerine saklarlar. ABD’nin Ankara Büyük Elçisi ve Suriye Özel Temsilcisi,Tom Barrack çok farklı bir karakter. Geldiği günden buyana çizmeyi aşmaya devam ediyor. Tepkilerin odağında. Beyefendinin her konuşması olay. Görev tanımında da ifade ettiğim gibi; bulunduğu makam gereği doğrudan ülkesini ve başkanı temsil ediyor. Ağzından çıkan her söz ülkesini bağlar.

Konuşmaları iyi analiz edildiğinde, sözde müttefikimiz ABD’nin ülkemizde ilgili niyetlerinin hiç te iyi olmadığını anlıyoruz. Tom Barrack Ankara’ya ilk ayak bastığında bir konuşma yapmıştı. Kendisiyle ilgili ilk yazımı o konuşmasından sonra yazmıştım. “Bu adama dikkat” diyerek uyarmıştım. Tam bir şark kurnazı. Zaman zaman bazılarının damarından girmesini de biliyor. Türkiyenin ulus devlet yapısına karşılık Osmanlı döneminin idari yapılanmasını önermesi . Batı adına günah çıkarma söylemleri, Meşruiyet verme zırvalaması gibi…

Bu defa, Tom Barrack, Bahreyn’de katıldığı bir forumda Türkiye ve İsrail arasında yakınlaşma mesajı verdi. Başkent Manama’da 1 Kasım’da düzenlenen Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) forumunda konuşan Barrack, “Türkiye ve İsrail birbiriyle savaşmayacak” dedi. Barrack, Türkiye ve İsrail arasında “çok uzak olmayan gelecekte” bir ticaret anlaşması imzalanabileceğini de söyledi. Adamın bilmediği yok! Müneccim mübarek!

Türkiye adına konuşma cüretini nereden alıyor? Bu kabul edilebilir mi? Bu kaçıncı? Huzura çağırıp uyarıldı mı? Takip ettiğim kadarıyla, bırakın kulağını çekmeyi, teessüf bile edilmemiş. Büyükelçiye Bahçeli haricinde tepki gösteren de yok. Yapılması gereken tek bir şey var “Persona Non Grata” (istenmeyen adam) ilan edip geldiği yere göndermek. İlyas Erbay