24 Ocak 1993 tarihinde karanlık eller tarafından arabasına konulan bir bombanın patlaması sonucunda yaşamını yitiren Uğur Mumcu;araştıran,sorgulayan ve korkusuzca mesleğini icra eden bir gazeteciydi.Kendisini Türkiye’nin çağdaşlaşma ve gelişme mücadelesine adayan Araştırmacı Gazeteci Yazar Uğur Mumcu özellikle ülkemiz ve dünya da yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor,araştırıyor ve irdeliyordu.Yaşamını toplumun gerçekleri öğrenmesine adayan,gerçeklerin ve doğruların üzerine korkusuzca giden Uğur Mumcu,özgürlüğün simgesi,Cumhuriyet’in sesi olmuştur.Katledildiği güne kadar emperyalizmin ülkemize ve bulunduğumuz coğrafyaya yönelik karanlık planlarını açığa çıkartıp,bu planların uygulanmasında rol oynayan “mafya-tarikat-ticaret ve siyaset” bağlantılarının üzerine büyük bir kararlılık ve cesaretle gitmiştir.Bütün bu karanlık oyunları birer birer belgeleriyle ortaya koymuştur.30 yıl önce bir köşe yazısında”İmam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyat fakülteleri ve islam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam,vali,savcı,yargıç ve subay olmak istiyorlar?

Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesini kimler planlıyor?”diye sormuştu. Aslında o günün resmini çizerek bugünün Türkiye’sini işaret ediyordu.Bugün ne demek istediğini çok daha iyi anlıyoruz.Gerçeklerin ortaya çıkmasını hazmedemeyenler onu öldürerek düşüncelerini,fikirlerini ve ideallerini de yok edeceklerini sandılar.Cumhuriyeti değiştirmek isteyenler aydınlarımızı öldürerek gözdağı vermek istediler.Ancak aradan geçen yıllar bize bir kez daha gösterdi ki,Uğur Mumcu eserleriyle hala aramızda yaşamaktadır.Onun aydınlık fikirleri,savunduğu ve inandığı değerler,laik Türkiye halkının aklında ve yüreğinde sonsuza dek var olacaktır.Uğur Mumcu’yu susturmak isteyen hainler,kalleşçe düzenledikleri bombalı suikast ile canına kıydılar..

Türkiye’nin aydınlık yüzü,laiklik,özgürlük,barış ve demokrasinin yılmaz savunucusu Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’yu,yine karanlık eller tarafından şehit edilen eski Diyarbakır emniyet müdürümüz Ali Gaffar Okkan’ı ve vefat eden eski Dışişleri Bakanımız İsmail Cem’i ölüm yıl dönümlerinde saygıyla anıyorum.. “Bizi öldürenler,bizi asanlar,bizi sokak ortasında vuranlar,ağabeyimiz,babamız yaşındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı yada susmuşlardı bütün olan bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük. Hukuk adına,özgürlük adına,demokrasi adına.Batı uygarlığı adına,bizleri bir şafak vakti ipe çektiler.

Korkmadan öldürüldük ey halkım,unutma bizi”UĞUR MUMCU